Esas No: 2021/1884
Karar No: 2022/595
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1884 Esas 2022/595 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/1884 E. , 2022/595 K.Özet:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi, bir tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşmanın ardından davayı reddeden karara yapılan istinaf talebinin esastan reddine karar verdi. Davacı vekili, taşınmazın meralık olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ve kendileri adına tescilini istemişti. Davalılar ise davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştu.
Kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi davacının temyiz itirazlarının reddine karar verdi. Ancak, harçlar konusunda yapılan yanlış uygulama nedeniyle hükümde düzeltme yapıldı ve vekalet ücretine dair kararda değişiklik yapıldı.
Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereği, Hazine harçtan muaf olduğu ve keşifde belirlenen değerin de ıslahı söz konusu olmadığından, ret edilen kısım için dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekiyor. Ancak, keşifte belirlenen değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmişti. Düzeltme sonucunda, \"davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2018 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesi\" hükmüne karar verildi.
Kararda geçen kanun maddeleri: Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi, HUMK'nun 370/2 maddesi, AAÜT (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi).
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
DAVALILAR : ... vd.
...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06/11/2015 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18/12/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalıya ait ...,... parsel sayılı taşınmazın kök kaydının 4222 No'lu mera parseli olduğunu, meraların özel mülkiyete konu olamayacağını, taşınmazı edinenlerin iyi niyet karinesinden yararlanamayacağını belirterek, tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tescilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Hükme karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 03.07.2020 tarihli kararı ile davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava 06.11.2015 tarihinde 10 00,00TL değer gösterilerek açılmıştır. Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olup keşifde belirlenen değerin de ıslahı söz konusu olmadığından, ret edilen kısım için dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, keşifte belirlenen değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; HUMK’nun 370/2 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 03.07.2020 tarihli, 2019/2436 Esas, 2020/674 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, HMK 370/2. maddesi gereğince yerel mahkeme hüküm sonucunun 4. bendinde yer alan "Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 23.362,235 TL ücretin davacıdan alınarak davalılara verilmesine" ibaresinin çıkartılarak yerine "…Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2018 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.