Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7875 Esas 2022/573 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7875
Karar No: 2022/573
Karar Tarihi: 19.01.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7875 Esas 2022/573 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/7875 E.  ,  2022/573 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR :... vd.

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.10.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, kadastral mülkiyetin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 991 (19) parsel sayılı taşınmazın, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Seyhan Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen Belediye ve daha sonra Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulaması sonucu, bu ihdas parseli üzerinde de 5527 ada 2 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 no'lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; tapu iptali ve Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını, olmadığı taktirde tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ... ile ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine ve diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulüne dair verilen kararın, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin, 20.12.2012 tarih, 2012/5529 Esas, 2012/15533 Karar sayılı ilamı ile " ..çekişme konusu 991 nolu kök parselin imar uygulamasından önceki vasfının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı, öte yandan, çekişme konusu yerin Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadığı görülmektedir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.02.2015 tarih 2014/8709 Esas, 2015/1295 Karar sayılı ilamıyla ‘’ ... mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmemiştir...’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 03.04.2018 tarih 2017/3433 Esas, 2018/2606 Karar sayılı ilamıyla ‘’... 775 sayılı yasanın mülga 3. maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği...’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinde 20.02.2020 tarihinde yapılan yasa değişikliği uyarınca davanın reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacıdan tahsiline, davalılar lehine 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline hükmedilmiştir.
    Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 991 parsel sayılı taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesinin sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının;
    1) Dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "davacı tarafından yapılan 1.449.62 TL yargılama giderlerinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine"
    2) Beşinci bendinin çıkarılarak yerine ‘’Davalı ... Belediyesi tarafından karşılanan 280,00 TL yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına’’
    3) Altıncı bendinin çıkarılarak yerine ‘’ davalı ... Belediyesi tarafından karşılanan 250,00TL yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına’’ ibarelerinin yazılmasına,
    4) Sekizinci bendinin çıkarılarak yerine ‘’Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080.00 TL vekalet ücretinin davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine’’ ibaresinin yazılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Hemen Ara