15. Hukuk Dairesi 2013/2738 E. , 2013/4855 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ..... Adına ... ile davalı ....Başkanlığı Adına Başkan ..... arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 24.06.2010 gün ve 2009/136-2010/323 sayılı hükmü bozan Dairemizin 23.02.2012 gün ve 2010/7694-2012/1062 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshine ve davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davalı, sözleşmenin feshi ve men"i müdahale şartları oluşmadığından davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, sözleşmenin düzenleme biçimine göre geçersiz olduğu, inşaatın seviyesi ve tapuda pay devri yapılmadığı, bu haliyle iyiniyet kurallarının uygulanamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz edilmiş, sözleşmenin geçersizliğinin tesbitiyle davalının müdahalesinin men"ine karar verilmesi gerekçesiyle Dairemizce bozulmuş, bu defa davalının, inşaatın tamamlandığı iddiasıyla karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelenmiştir.
Taraf yetkilileri arasında haricen imzalanan 23.01.2008 tarihli sözleşmeyle 4 blok şeklinde inşaat yapılması ve bağımsız bölümlerden %25"inin arsa payı karşılığında davacıya verilmesi, 4 yıllık sürede inşaatın tamamlanması kararlaştırılmıştır. Dairemiz bozma ilâmında değinildiği üzere tapuda pay devrini de öngören bu sözleşme yasanın emrettiği biçim koşuluna uygun düzenlenmediğinden geçersizdir. Tapuda pay devri yapılmadığı ve mahkemece alınan bilirkişi raporuyla da inşaatın tamamen veya büyük oranda gerçekleşmediği anlaşıldığından TMK 2. madde de tanımlanan iyiniyet kuralından yararlanılamaz. Ne var ki, davalı kooperatif karar düzeltme isteminde, inşaatın (A) ve (B) bloklarının tamamlandığını, (C) ve (D) bloklarda ise seviyenin %97 oranına ulaştırıldığını ve arsa sahibince bağımsız bölüm satışlarının yapıldığını belirterek delil tespit dosyası ile tapu kayıtları sunmuştur. Gerçekten inşaatın belirtilen aşamaya getirilmesi durumunda artık geçersizliğinin ileri sürülmesi iyiniyet kuralıyla bağdaşmaz. Her ne kadar davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerekir ise de, yargılama aşamasında tedbiren inşaata
devam edilmesi önlenmeyerek yapımına onay verildiğine ve yargılama da henüz sonuçlanmadığına göre bu aşamadan sonra akdin geçersizliğini ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olur. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş, inşaat mühendisi ve mimardan oluşacak üç kişilik uzman bilirkişilerle mahallinde yeniden keşif yapmak, inşaatın sözleşmeye ve yasaya uygun biçimde gerçekleşen seviyesini saptamak, reddedilemeyecek biçimde tamamlanmış ise davayı reddetmek, iddia olunan seviyede ve yasal olarak sözleşmeye uygun tamamlanmadığı anlaşıldığında ise sözleşmenin geçersizliğinin tesbitiyle davalının müdahalesinin men"ine karar vermekten ibarettir. O halde davalının karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemiz bozma ilâmının 2. bendinin kaldırılmasına, mahkeme kararının açıklanan bu nedenlerle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 23.02.2012 gün ve 2010/7694 Esas, 2012/1062 Karar sayılı bozma ilâmının 2. bendinin kaldırılmasına ve kararın BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.