Esas No: 2021/6418
Karar No: 2022/610
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6418 Esas 2022/610 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/6418 E. , 2022/610 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin, davacının davalı aleyhine açtığı şufa davasında, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine verilen kararın temyizi nedeniyle yapılan inceleme sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA karar verilmiştir. Bu kararda HMK 373/5 maddesi ile ilgili açıklamalar yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10/09/2015 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28/11/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan kabulü ile hükmün kaldırılmasına, davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen direnme kararı, bu defa Yargıtay 14. Hukuk Dairesince uygun görülerek değişik gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 19/01/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan şufa davasında ilk derece mahkemesince davanın reddi kararı sonrası, istinaf tarafından itirazın kabulü ile kararın kaldırılıp, bu sefer davanın kabulü yönünde karar tesis edilmesi üzerine, bu son kararın temyizi sonucu kapatılan Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından istinaf kararı 16/09/2019 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
İstinaf mahkemesi bozma kararını değerlendirerek nihayetinde bozmaya karşı direnme kararı vermiş ve bu kararın temyizi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 19/02/2021 tarihli ilamı ile ilk bozma kararını kaldırarak, yeni bir sebeple 2. bir bozma ilamı tesis etmiştir.
Son bozma ilamı sonrası istinaf dairesince bozmaya uyularak, bozma doğrultusunda karar verilmiş ve nihayetinde kararın temyizi üzerine yukarıda belirtilen inceleme yapılarak çoğunluk tarafından onama yönünde karar tesis edilmiş ise de, aşağıda açıklanacak gerekçe ışığında muhalefet görüşü tesis edilmiştir.
Öncelikle Konunun HMK 373. maddesinin 5. fıkrası ile ilgili olduğu açıktır. Belirtilen mevzuatta "...İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı öncelikle incelenir. Daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir...." hükmü yer almakta olup, dairece 09/02/2021 tarihli ilamla belirtilen usule uygun inceleme başlatılmış, ancak yanlış sonuca ulaşmıştır.
Çünkü direnme kararını öncelikle inceleyen daire, direnmeye konu bozma gerekçesinin yerinde olmadığını belirlemiş ve kararını düzelterek bozma ilamını kaldırmıştır. Ancak devamında ise yeni bir bozma gerekçesi oluşturarak, mevzuatın ulaşmak istediği amacı ihlâl etmiştir. Bozma kararı kaldırıldığına göre, neticeten kararın onanması gerekirdi.
HMK 373/5 maddesi bu şekilde, daireye hatasını düzeltme fırsatı vermekte iken, bu sefer yeni bir gerekçe ile kararın bozulması kanun lafzına uygun değildir.
Yeni bir bozma gerekçesi üretilmesi esasen bu dosyayı inceleme ve değerlendirme yetkisine sahip olan görevli Hukuk Genel Kurulunun alanına müdahale niteliğindedir.
Bu açıklamalar ışığında Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09/02/2021 tarihli bozma ilamı sonrası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 02/06/2021 tarihli, 2021/1233 Esas, 2021/1485 sayılı Kararı ve dayanakları esasen yok hükmünde bulunmakla, ortada temyizen incelenecek bir karar bulunmadığı için, dosyanın tetkiksiz olarak Hukuk Genel Kuruluna iadesi gerekirken; incelemeye alınması ve onama yönünde karar tesisi usuli kazanılmış haklara ve Adil Yargılanma hakkına aykırılık teşkil etmesi sebebiyle Sayın Daire çoğunluğunun onama görüşüne katılmamaktayım.
...