Esas No: 2021/2117
Karar No: 2022/576
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2117 Esas 2022/576 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/2117 E. , 2022/576 K.Özet:
Davacı, imar planına göre maliki olduğu taşınmazının 38.40 m²'lik kısmını bedelsiz olarak yola terk ettiğini ve yapı ruhsatı almak amacıyla başvuruda bulunduğunu ancak cevapsız bırakıldığını savunarak tapu iptali ve tescil talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının lehine karar verirken, istinaf sonucunda hükmün bozulması ve davanın reddi gerektiği kararına varılmıştır. Bu karar ımız ın sebebi ise; davacının işlemlerinin genel bir imar uygulamasının parçası olmaması ve imar planında yola terk edilen taşınmazın fiilen kullanılıyor olmasıdır. Kanun maddeleri ise; Türkiye Medeni Kanunu'nun 2. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 ve 373/2. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
...
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/02/2015 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/02/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davacının maliki olduğu 320 ada 25 parsel sayılı 197,77 m2 yüzölçümlü taşınmazının imar planına göre yolda kalan 38.40 m2’lik kısmına yapı ruhsatı alabilmek amacıyla bedelsiz olarak 11.07.2007 tarih ve 11496 yevmiye sayılı işlem ile kamuya terk ettiğini, yapı ruhsatı almak amacıyla yaptığı başvurusunun cevapsız bırakıldığını, Belediye tarafından 60 günden daha fazla cevapsız bırakılmak suretiyle talebi zımnen reddedildiği için, ret işleminin iptali talebi ile Çorum İdare Mahkemesinde görülmekte olan 2014/828 Esas sayılı dava açıldığını, bu sırada Belediyenin 02/01/2015 tarihli kararı ile imar planı değişikliği yaparak davacının önceki imar planına göre yapılaşma sahasında kalan arsasından önemli bir bölümünü yol olarak işaretlediğini, imar planı değişikliği sonunda davacının arsasının yapılaşmaya müsait kısmının daha da küçüldüğünü, davalı belediyenin dürüstlük kuralına uymadığı iddiası ile, dava konusu taşınmazın ifraz edilerek kamuya terki yapılan 38,40 m²'lik kısmın davacıya iadesine, tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davacı tarafından yapılan yola terk işleminin bir idari işlem olduğunu, idari yargıda açılacak yola terk işleminin iptali davası açılmadan tapu iptali davasının açılamayacağını, 3194 sayılı Yasanın 15. ve 16. maddesi gereği bireysel uygulamalarla yola terk edilen yerlerin plan tadilatı ile beraber tescile konu olması halinde eski maliklerine geri dönmesinin mümkün olmadığını savunarak, açılan davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı Belediyenin davranışının TMK'nın 2. maddesinde açıklanan subjektif iyiniyet kurallarına da aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı ve davalı vekillerince talep edilmiş, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, ruhsat şartı dava aşamasında tamamlandığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda yazılı gerekçede belirtilen neden ile sınırlı olmak üzere kısmen kabulüne, Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/02/2020 tarih, 2019/285 Esas, 2020/30 sayılı Kararının kaldırılmasına, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2) Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Somut olayda; davacı 197.77 m2 yüzölçümündeki 320 ada 25 parsel sayılı taşınmazın maliki olup, davacı tarafından taşınmazın 38.40 m²'lik kısmı 22/05/2007 tarihinde bedelsiz olarak yol vasfı ile kamuya terk edilmiştir. Davacı, 24.10.2014 tarihinde 320 ada 25 parsel sayılı taşınmazı için yapı ruhsatı başvurusunda bulunmuş, Belediye tarafından başvurusuna cevap verilmemiştir. Belediye tarafından 60 günden daha fazla cevapsız bırakılmak suretiyle başvurusu zımnen reddedildiğinden, ret işleminin iptali için dava açılmış ve Çorum İdare Mahkemesinin 2014/828 Esas, 2015/364 Karar sayılı ilamı ile zımnen ret işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm derecattan geçerek 10.01.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Davalı ... tarafından 02.01.2015 tarihinde dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda imar planı değişikliği yapılarak davacının taşınmazının bir kısmının yol alanına dahil edilmesine karar verilmiştir. Davacı tarafından imar planı değişikliğinin iptali istemi ile Çorum İdare Mahkemesinin 2015/148 Esas sayılı dosyası ile imar planı değişikliği hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Keşif ve bilirkişi raporlarından; dava konusu yola bedelsiz terk edilen kısmın imar planında halen yol olarak yer aldığı ve fiilen yol olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut davalı Belediyenin 06.02.2019 tarihli cevabi yazısından; taşınmaz için yapılan 24.10.2014 tarihli ruhsat başvurusundan sonra 02.01.2015 tarihli plan değişikliği nedeni ile müracaat için gerekli olan belgelerin geçerliliği kalmadığından ruhsat verilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında; davacının ruhsat almak amacıyla taşınmazının belli bir kısmının kamuya bedelsiz terk etmesinin genel bir imar uygulamasının parçası olarak değil, yine davacının talebi üzerine ekonomik açıdan yarar sağlamak için yapıldığı, davacı tarafından açılan yapı ruhsatı verilmesi talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemin iptaline yönelik yargı kararının taşınmaza doğrudan yapı ruhsatı verilmesi anlamına gelmeyeceği, yargı kararının yerine getirilmesi amacıyla davalı idare tarafından işlem tesis edilirken, bir yapıya imar planında öngörülen kullanım kararına uygun olarak yapı ruhsatı verilebileceği hususunun dikkate alınacağı, 02.01.2015 tarihli imar planı değişikliğinin halen ayakta olduğu ve hukuka uygunluğunun yargı kararıyla tespit edildiği, davacı tarafından yola bedelsiz terk edilen taşınmazın imar planında ve fiili durumda yol olarak kullanıldığı; başka bir ifade ile yola terk edilen taşınmazda amaca aykırı bir kullanımın bulunduğunun tespit edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken uygun olmayan gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi gereğince (1) Davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 19.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.