Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4711 Esas 2022/692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4711
Karar No: 2022/692
Karar Tarihi: 25.01.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4711 Esas 2022/692 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir davada, taşınmazın kiralanması nedeniyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenilmiştir. Mahkeme, elatmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğunu ve bunun infazında tereddüt oluşturacağını belirtmiştir. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK'nin \"Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi\" başlıklı 294. maddesi mahkemenin usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirdiğini açıklamaktadır. Aynı Yasanın \"Hükmün kapsamı\" başlıklı 297. maddesi de hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık bir şekilde gösterilmesi gerektiğini belirtmektedir. \"Hükmün yazılması\" başlıklı 298. maddesi de gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağını belirtmektedir.
7. Hukuk Dairesi         2021/4711 E.  ,  2022/692 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01/08/2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/02/2020 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 25/01/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait 6814 ada 19 parsel sayılı taşınmazın, önceki maliki olan dava dışı ... tarafından davalıya kiralandığını belirterek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının elatmanın önlenmesi talebini kabul ettiklerini, dava dilekçesi tebliğ edilir edilmez davalıların taşınmazı tahliye ettiğini, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, kira bedelini ...’a ödediklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, elatmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK’nin “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
    Aynı Yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
    Somut olayda, 20.02.2020 tarihli son celsedeki kısa kararda, davacının men'i müdahale istemi yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının ecrimisil talebinin kabulü ile, 5.267,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş ise de, gerekçeli kararda ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmek suretiyle tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmiştir. Bu husus kararın infazında tereddüt oluşturacağından çelişki giderilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 3.815,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 25.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Hemen Ara