Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/6888 Esas 2013/4535 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6888
Karar No: 2013/4535
Karar Tarihi: 11.07.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/6888 Esas 2013/4535 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. Davacı şirket, İdari Merkezleri Geliştirme Kurumu Başkanlığı nezdinde yüklenici bulunan davalılarla yapılan taahhüt altında kalan işlerin bedelini alamamıştır. Davacı şirket, hakedişlerini alamadığı için davalıları mahkemeye başvurmuştur. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir ancak davacı vekili temyiz etmiştir. Ticari mümessillerin, temsil ettikleri tacirleri her bakımdan borçlandırmaya yetkili oldukları belirtilmiştir. Mahkeme kararı bozularak davacı yararına karar verilmiştir.
818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi, eser sözleşmelerinin tanımını yapmaktadır. Ticari mümessillerin yetkilerine dair düzenleme ise, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 449. maddesinde yer almaktadır. Bu maddeye göre, ticari mümessiller, bir ticarethane veya fabrika gibi ticari biçimde yönetilen bir işletmenin sahibince, işlerini yönetmek ve işletmenin imzasını kullanarak vekil sıfatıyla imza koymak üzere kendisine açıkça veya üstü kapalıca yetki verilen kimselerdir. Ticari mümessiller, bir işletmenin tüm işlerini idareyle görevlendirilen ve böylece işletmenin belirli yetkilere sahip idarecisi niteliğinde olan ve adeta işletmenin sahibi gibi işletme konusuna giren tüm işle
15. Hukuk Dairesi         2012/6888 E.  ,  2013/4535 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat ... ... geldi. Davalı ... yetkilisi gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, davanın redddine karar verilmiş ve verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davada, davacı vekili,... İdari Merkezleri Geliştirme Kurumu Başkanlığı nezdinde yüklenici bulunan davalılarla 16.01.2010 tarihli taşeron sözleşmesi yapıldığını ve bu sözleşmeye ek olarak 23.09.2010 tarihli “İnce İşler...” başlıklı ek sözleşmenin düzenlendiğini, davalılardan 2.249.809,00 ... bakiye hakediş alacağının davalılarca ödenmediğini, davalının şubesince... Ticaret Müsteşarlığı"na gönderilen 24.03.2011 havale tarihli ve 17717 sayılı yazısı ile hakedişten kaynaklanan iş bedeli alacağının kabul edildiğini ileri sürerek; şimdilik 20.000,00 ... davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Yanlar arasında 16.01.2010 tarih ve “İç ve Dış Boya, Alçı sıva, Sıva, Şap ve Briket Duvar, İzolasyon İşleri, Taşeron Sözleşmesi” başlıklı ve “MA-213” kontrat numaralı sözleşme ile bu sözleşmeye ek 23.09.2010 tarihli ve “MA-213/3” kontrat numaralı sözleşme yapılmıştır. Yanlar arasındaki sözleşmeler, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan eser sözleşmeleridir. Davacı alt yüklenici; davalılar ise yüklenicidir. Davacı şirket, yanlar arasındaki sözleşmelerdeki koşullarla davalı şirketlerin yükleniminde bulunan ... bölgesinde yapılan 2200 adet konutlar ile 300 adet tek katlı villaların briket duvar, sıva, alçı sıva, şap işleri, iç boya işlerinin yapımını yüklenmiştir.
    Davalı şirketlerin ..."da şubesi kurulmuş ve şirket yetkilisince Av...."a 08.09.2009 tarihli ve 2009 seri numaralı özel vekâletname verilmiş ve diğer yetkileri yanında adı geçen avukata şirket işleriyle çıkabilecek her türlü hususlarda şirket adına işlem yapma yetkisi verilmiştir. Sözü edilen vekâletnamenin kapsamı incelendiğinde; 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 449. maddesi hükmü gereğince, Av..."ın “ticari mümessil” olarak yetkilendirilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 449/1. maddesi hükmü uyarınca, ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika gibi ticari biçimde yönetilen bir işletmenin sahibince, işlerini yönetmek ve işletmenin imzasını kullanarak vekil sıfatıyla imza koymak üzere kendisine açıkça veya üstü kapalıca yetki verilen kimsedir. Ticari mümessil, bir işletmenin tüm işlerini idareyle görevlendirilen ve böylece işletmenin belirli yetkilere sahip idarecisi niteliğinde olan ve adeta işletmenin sahibi gibi işletme konusuna giren tüm işlemleri yapabilme yetkisine sahip bulunmaktadır. Ticari mümessilin temsil yetkisi, işletme sahibine ya da tüzel kişiliğe sahip işletmelerde temsile yetkili olanın tek taraflı bir hukuki işlemine dayalıdır. Herhangi bir şekil koşuluna tabi olmamakla birlikte yasal düzenlemeler çerçevesindeki yerleşik uygulamada, işletme sahibinin bu konudaki tek taraflı hukuki işleminin, genellikle yazılı bir vekâletname verilmesi şeklinde gerçekleştiği kabul edilmektedir. Nitekim, somut olayda da davalı şirketlerin yetkilisince, Av. ..."a yazılı vekâletle yetki verilmiştir (Y. HGK"nın 19.04.2006 tarih 2006/19-165 Esas ve 2006/213 sayılı Kararı). Açıklanan hukuksal sebeplerle, ticari mümessiller, temsil ettikleri tacirleri her bakımdan borçlandırmaya yetkilidirler. Yargısal uygulamalar da bu yöndedir (Örneğin Y. 11. HD"nin 18.05.1989 tarih 1988/5482 Esas ve 1989/2967 Karar sayılı kararı). Somut olayda da, davalıların ticari mümessili olan Av...erdiği 24.03.2011 havale tarihli ve 17717 yevmiye numaralı yazısı ile davalıların davacıya yanlar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan borcunun 2.249.809,00 USD olduğu bildirilmiştir. Davalılar adına ticari mümessilin belirtilen yazısı ile borç miktarına ilişkin bildirimi, davalı şirketleri bağlayıcıdır. Özetle açıklanan bu hukuksal sebeplerle, davanın kabulü gerekirken, yazılı gerekçelerle mahkemece, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara