Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8671 Esas 2022/762 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8671
Karar No: 2022/762
Karar Tarihi: 07.02.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8671 Esas 2022/762 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, 1439 ada 3 ve 4 No'lu parsellerin tapu kayıtlarından malikleri anlaşılamayan paylarının ve yolsuz tescille elde edilen tapularının iptal edilerek adlarına tescil edilmesi talebiyle bir tapu iptali ve tescil davası açmıştır. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiştir ve davalarını temyiz eden davacıların itirazları reddedilmiştir. Davacılar daha sonra adli yardım talep etmiş ve maddi hata yapıldığı iddiasıyla kararın tashihi ve tavzihini talep etmiştir. Ancak Yargıtay, kesinleşen kararların maddi hata nedeniyle değiştirilemeyeceğini ve hüküm fıkrasının tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağını belirtmiştir. Bu nedenle adli yardım talebi kabul edilirken maddi hata talebi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nın 353/(1).b.3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulması
- 304-306. maddeleri hükümdeki yazı ve hesap hataları ile benzeri açık hataların düzeltilebileceği, hüküm fıkrasının tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı ve genişletilemeyeceği veya değiştirilemeyeceği konularını düzenlemektedir.
- Adli yardım, 6100 sayılı HMK'nın 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre; gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır.
7. Hukuk Dairesi         2021/8671 E.  ,  2022/762 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
    ...
    ...

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28/09/2021 gün ve 2021/3474 Esas, 2021/1179 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı ... tarafından maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    I. DAVA
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, ...,... ada 3 ve 4 No'lu parsellerin atalarından kendilerine intikal ettiğini, seksen yılı aşkın süredir davasız ve fasılasız müşterek zilyetliklerinde bulunduğunu, tapu kayıtlarında ismi geçen kişilerin gerçekte hiç yaşamadığını, Iğdır Belediyesi tarafından taşınmazların bulunduğu alanda imar uygulaması yapıldığını ve aynı kişiler adına tapuya yeniden tescil edildiğini, 1439 ada 4 No'lu parselin iyi niyetli olmayan kişilere temlik edildiğini, imar uygulamasına dayanak işlemin Erzurum İdare Mahkemesi'nin 07/12/2007 tarihli kararıyla iptal edildiğini, dava dışı ... isimli şahsın bu yeri davalı ... Belediyesi'nden satın aldığını, sonrasında ... isimli şahsa sattığını, ondan da davalılara satış yoluyla geçtiğini, davalıların iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini, 1439 ada 3 ve 4 No'lu parsellerin tapu kayıtlarından malikleri anlaşılamayan paylarının ve yolsuz tescille elde edilen tapularının iptal edilerek adlarına tescil edilmesine karar verilmesi talep etmişlerdir.
    II.CEVAP
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi Kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1).b.3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davalılar hakkında açılan davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    B.Gerekçe
    Dairemizin 28/09/2021 tarih 2021/3474 Esas ve 2021/1179 sayılı Kararında; yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.
    VI. MADDİ HATA
    A. Talepte Bulunanlar
    Davacı ... adli yardım talepli olarak maddi hatanın düzeltilmesini, kararın tashihi, tavzihi, tamamlanması yolu ile onama kararının değiştirilmesini istemiştir.
    B. Maddi Hata Nedenleri
    Davacı, adına tescil kararı dahi olmayan ve yasal hasım olan Hazine’ye lehte ve aleyhte vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekirken maddi hata yapılarak 31.700,00 TL nispi vekalet ücretinin takdir edilmesi, dava konusu yerin zilyetliği tartışmasız iken bu yerin kime ait olduğunun kararda açıklanmaması, temyiz dilekçesinde ileri sürülmesine rağmen kayıt maliklerinin tespit edilememesi nedeniyle HMK 304, 305. maddeleri uyarınca hükmün tashihi, tavzihi ve tamamlanmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe
    1.Adli Yardım Talebi Yönünden
    1.Adli yardım 6100 sayılı Kanunun 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre; gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
    2.Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebini içeren dilekçe ile ekindeki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı ... adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    2.Maddi Hata Talebi Yönünden
    1.Yargıtay kararlarında, şeklî anlamda kesinleşen kararlara yönelik açık maddi hatanın varlığı gerekçe gösterilerek müdahale edilmesinde iki temel noktaya vurgu yapılmıştır: Buna göre Yargıtay’ca verilen kararın (onama/bozma) hukuki değerlendirme veya delil takdiri dışında tamamen maddi olgulara yönelik olarak ilk bakışta açık ve belirgin olarak anlaşılabilmesi, ayrıca bu hatanın yargılamanın sonucunu büyük ölçüde etkileyen yanlışlıklar içermesi gerekmektedir. Bu durumda karşı taraf lehine usule ilişkin kazanılmış hak doğmayacak, bu tür açık hatalarda maddi gerçek göz ardı edilemeyecek ve karara müdahale edilebilecektir. Ancak Yargıtay bu şekilde yapılacak müdahalenin de sınırını belirlemiştir. Maddi hata denetimi altında delillerin değerlendirilmesi ve hukuki nitelendirilmede hata yapıldığı gerekçesiyle kesinleşmiş olan mahkeme kararına müdahale edilmesi mümkün değildir. (AYM, E.2018/10018, Başvuru No: 2018/9, 27/10/2021, § 69) (bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/11/2018 tarihli ve 2016/22-388, Esas, 2018/1607 Karar sayılı ilamı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2/7/2003 tarihli ve E.2003/21-425, K.2003/441 sayılı ilamı)
    2. Bu yönüyle şeklî anlamda kesinleşen ve maddi anlamda da kesin hüküm gücüne ulaşan kararla ilgili yeniden delil değerlendirmesi yapılmak suretiyle maddi hata denetimi adı altında davanın tekrar kanun yolu denetimine tabi tutulması ve bu suretle kesin hükmün ortadan kaldırılması mümkün değildir. Bu durum kesin hükmün otoritesini ortadan kaldıran ve kanunda olmayan bir yasa yolunun ihdası anlamına gelmektedir. (AYM, E.2018/10018, Başvuru No.2018/9, 27/10/2021, § 70)
    3. Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında davacının maddi hatanın düzeltilmesi talebi reddedilmiştir.
    4. HMK'nın 305-306. maddeleri bir hükmün yeterince açık olmaması veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceklerini düzenlenmiştir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Yasanın 304. maddesiyle düzenlenen tashihte, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile benzeri açık hatalar düzeltilebilir.
    5. Davacı ...’ın 10/12/2021 tarihli dilekçe içeriğine göre istek; onama kararının tashihi, tavzihi, tamamlanması yolu ile ortadan kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün değiştirilmesine yöneliktir. Somut olayda HMK 305/A. ve 304. maddelerinin uygulanma koşulları bulunmamaktadır.Aynı yasanın 305/2. maddesi doğrultusunda tavzih kurumu ile de hüküm fıkrasının sınırlandırılması veya genişletilmesi ya da değiştirilmesi mümkün olmadığından davacının bu talebinin de reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacı ...’ın adli yardım talebinin kabulüne, 2- Davacı ... tarafından verilen maddi hata, tavzih ve tahsis istemini içeren dilekçenin REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 07/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Hemen Ara