Esas No: 2021/1829
Karar No: 2022/743
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1829 Esas 2022/743 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/1829 E. , 2022/743 K.Özet:
Dava bir tapu iptali ve tescil davasıdır. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiştir. Hükmü, davalıların vekilleri istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf harçlarının eksik yatırıldığı gerekçesiyle istinaf talebinin usulden reddine karar vermiştir. Ancak, istinaf muhtırasında yatırılması gereken harç miktarı hatalı belirlenerek davalının yanılmasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılması hukuka uygun değildir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 434/3. maddesi), A.İ.H.S. 6/1. maddesi.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
...
...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.02.2012 birleştirilen davada 17.09.2012 tarihinde verilen dilekçelerle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.04.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf talebinin usulden reddine dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ... vekili istinaf etmişler, davalı ... vekili istinaf talebinden feragat etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... vekilinin istinaf dilekçesini vererek maktu harcı yatırdığı, 12.353,86 TL nispi harcı yatırması için çıkarılan muhtıranın davalı vekiline 30.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, eksik nispi harcı 341,55 TL olarak yatırması gerekirken 214,00 TL yatırdığı belirtilerek, davalı vekilinin istinaf harçlarını eksik yatırdığı gerekçesi ile HMK'nın 344. maddesi gereğince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, 6100 sayılı HMK’nun 344. (mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 434/3. maddesi) çerçevesinde hakim kararı ile eksik harç ve giderlerin tamamlanması istemiyle ayrıca bir muhtıra düzenlenmeli ve bu muhtırada, yapılması gereken işlemin ne olduğu açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmeli; buna yönelik olarak da ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanmalıdır.
Bu hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.06.1968 gün ve 1968/9-483 E. - 476 K.; 01.10.1969 gün ve 1969/2-417 E.-719 K.; 19.02.1997 gün ve 1996/2-897 E.-1997/86 K.; 13.04.2005 gün ve 2005/12-237 E.-248 K.; 30.11.2005 gün ve 2005/5-634 E.-680 K.; 09.05.2007 gün ve 2007/12-178 E.-249 K.; 22.07.2009 gün ve 2009/18-348 E.- 398 K. sayılı ilamlarında açıkça vurgulanmış; daha sonra verilen kararlarda da kararlılıkla bu uygulama sürdürülmüştür. Nitekim, doktrinde de aynı görüş benimsenmiştir (Baki, Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.Bası, Cilt 5, Sayfa 4587 vd.) (Hukuk Genel Kurulu'nun 16.6.2010 tarih ve 2010/19-86 E., 2010/330 K. sayılı kararı).
Eldeki dosyada; davalı ... vekili 08.10.2019 tarihli dilekçesi ile, ilk derece mahkeme kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesi, 23.12.2019 tarihli muhtıra ile 12.353,86 TL istinaf harcının tamamlatılmasını, davalı vekiline ihtar etmiştir. Mahkemece, istinaf harcının tamamlanmasına ilişkin muhtıra, davalı vekiline 30.12.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Ancak, davalıya tebliğ edilen muhtırada yatırılması gereken harç miktarı hatalı belirlenerek, davalının yanılmasına sebebiyet verecek biçimde muhtıra düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda muhtıranın (yazılı bildirimin) yasanın aradığı yönteme uygun kabul edilmesine olanak yoktur. Bu bakımdan hukuki sonuç doğuracak nitelikte de değildir. Öyle ise, usule aykırı ve geçersiz bu belgenin hak kaybına yol açacak şekilde sonuç doğurması da kabul edilemez.
Dolayısıyla bahsi geçen muhtıra (yazılı bildirim) anılan Kanun hükmüne uygun olmadığından, gerekleri süresi içerisinde yerine getirilmemiş olsa dahi, buna dayanılarak istinaf eden vekilinin hükmü istinaf etmekten vazgeçmiş sayılmasına olanak yoktur.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İkinci Dairesi tarafından verilen 14.10.2008 tarihli .../Türkiye davasına ilişkin kararda; yargı mercilerinin usul kurallarını çok sıkı uygulaması ve dar yorumlaması nedeniyle kişilerin, uyuşmazlığın esasının incelenmesinden mahrum bırakılması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (A.İ.H.S.) 6/1. maddesinin ihlali olarak kabul edilmiştir. Bir iç hukuk kuralı haline gelen A.İ.H.S. ve buna dayanılarak verilen bu karar da göz önüne alındığında, hak kaybının önüne geçilecek şekilde değerlendirme yapılması olayın özelliğine daha uygun düşmektedir (Hukuk Genel Kurulu'nun 22.07.2009 gün ve 2009/18-348 E.- 398 K. sayılı ilamı).
Kaldı ki; davalının yatırması gereken 341,55 TL'nin 214,00 TL'sini 06.01.2020 tarihinde, 130,00 TL'sini de 07.01.2020 tarihinde yatırdığı dosya içerisinde yer alan dekontlardan da anlaşılmaktadır.
O halde; Bölge Adliye Mahkemesince, işin esasına girilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin harcın temyiz edene iadesine, 07.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.