Esas No: 2021/24597
Karar No: 2022/3564
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/24597 Esas 2022/3564 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/24597 E. , 2022/3564 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.03.2021 gün ve 2020/399
Esas, 2021/156 Karar sayılı hükme yönelik istinaf
başvurusunun esastan reddi Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarına göre duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Tüm dosya kapsamı nazara alındığında ilk derece mahkemesince suçun sübutuna etkisi bakımından mağdurenin, kendisine karşı gerçekleştirilen cinsel eylemleri anlattığını beyan ettiği amcası ile yakın arkadaşının açık kimlik bilgilerinin tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenilmelerinden sonra toplanacak delillere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması karşısında anılan karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kabule göre de;
T.C. Anayasasının "Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları" başlıklı 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu açıkça belirtilmiştir. Aile ve çocukların korunması hakkı anayasa ile güvence altına alınmış bir haktır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun amaç ve temel ilkelerinin belirlenmesine ilişkin birinci maddesinden anlaşılacağı üzere bu kanun anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun olarak çıkarılmış bir kanundur. Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği belirtilmiştir. Tüm bu kanuni düzenlemeler dikkate alındığında Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında CMK'nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmamasına rağmen koşulları oluşmadığı halde Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ve katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 06.07.2021 gün ve 2021/1109 Esas, 2021/1584 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun
esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 18.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.