Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/1762 Esas 2020/4079 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1762
Karar No: 2020/4079
Karar Tarihi: 08.07.2020

Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/1762 Esas 2020/4079 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan hüküm giydikleri belirtiliyor. Sanıklardan biri hakkında verilen ceza, yasal sürelerin aşılması nedeniyle reddedilmişken, diğer sanıkların cezaları onanmıştır. Ancak, bir sanık hakkında verilen cezada hukuka aykırılıklar tespit edilerek hüküm bozulmuştur. Bu hüküm bozulması 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’un 317. maddeleri uyarınca yapılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- CMUK 310/1
- CMUK 317
- TCK 53
- Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararı
- 7242 sayılı yasadaki değişiklik
20. Ceza Dairesi         2019/1762 E.  ,  2020/4079 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme :KOCAELİ 3. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç :Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma
    Hükümler :1-) Sanık ... hakkında 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ve 100 TL adli para cezası
    2-) Sanıklar ... ve ... hakkkında 4 yıl 2 ay hapis cezası ve 80 TL adli para cezası


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    A-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Sanığın yokluğunda verilen ve 27.11.2014 tarihinde sanık müdafine tebliğ edilen hükmün, 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 05.01.2015 ve 19/01/2015 tarihlerinde sanık müdafii tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
    B-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının ve 7242 sayılı yasadaki değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların, eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA
    C-)Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    1-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere;
    gizli soruşturmacının 05.04.2013 tarihinde sanıktan suç konusu uyuşturucu maddeyi satın alması üzerine sanığın ""satmak için uyuşturucu madde bulundurma"" suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen, gizli soruşturmacının sanıktan 26.04.2013 tarihinde tekrar uyuşturucu madde satın alması gereksiz olduğu gibi görevi kapsamında da değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl görevi ""uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak"" değil, ""suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir."" Bu nedenlerle gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden çok kez uyuşturucu madde satın alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir ""alım-satım"" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının, TCK"nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle sanığa fazla ceza tayin edilmesi,
    2-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Gölcük Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/06/2007 tarihli ve 2006/364 esas, 2007/247 sayılı kararının suç tarihinin 08/11/2006, kesinleşme tarihinin 18/04/2013 olması, bununla birlikte incelemeye konu sanığın üzerine atılı suç tarihinin ise 26/04/2013 olması karşısında, söz konusu ilamın tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek başkaca ilamın da bulunmadığı gözetilmeden sanık ... hakkında koşulları bulunmadığı halde tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
    3-Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararının ve 7242 sayılı yasadaki değişikliğin uygulanması açısından, yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 08.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.














    Hemen Ara