Esas No: 2015/409
Karar No: 2015/308
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/409 Esas 2015/308 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanıklardan bazılarının kasten öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kanuna aykırı silah taşıma gibi suçlardan mahkum edilmesine karar verdi. Sanıklar arasında menfaat çatışması olduğu gerekçesiyle aynı avukat tarafından savunulmalarının hak savunması açısından sorunlu olduğuna karar verildi. Mahkeme başkanının işin esası hakkında görüşünü açıklayacak şekilde oy kullanmaması ve CMK’nun 229/2. maddesine aykırı davranılarak usulüne uygun oylama yapılmaması nedeniyle yerel mahkeme direnme hükmü bozuldu. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK’nun 38, 82/1-a, 29, 62, 53, 63, 109/3, 109/2-3, 204/1; 6136 sayılı Kanunun 13/1, 13/4; CMK’nun 152, 188, 224, 229.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Ağır Ceza
Sanıklar ... ve ...’nin kasten öldürme suçuna azmettirmeden 5237 sayılı TCK’nun 38, 82/1-a, 29, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay hapis, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan aynı kanunun 38, 109/3, 29, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis; sanık ..."nin ruhsatsız silah bulundurmak suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK’nun 62, 52, 53 ve 54. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 4.000 Lira adli para; sanıklar .., ... ..., .. ve ...’nın kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK’nun 82/1-a, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca iki kez müebbet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise aynı kanunun 109/2-3, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca iki kez 5 yıl hapis; sanıklar ... ve ...’nın ruhsatsız silah bulundurma suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK’nun 62, 52, 53 ve 54. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500 Lira adli para; sanıklar ... ve ...’nin ruhsatsız yasak kapsamında mermi bulundurmak suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/4, TCK’nun 62, 50/1-a, 52 ve 54. maddeleri uyarınca hapisten çevrilen 500 ve doğrudan hükmolunan 80 Lira adli para; sanık B.. K.."nın resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK"nun 204/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis; sanık ...’ün ise tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nun 106/1-2, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna ilişkin, ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.06.2013 gün ve 105-58 sayılı kısmen re’sen temyize tabi hükmün Cumhuriyet savcısı, katılan .. vekili ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve... müdafileri tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay ... Ceza Dairesince ... gün ve ... sayı ile;
“a) Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere; aynı "maktul ..’ı tasarlayarak öldürmeye azmettirme", "maktul ...’ın hürriyetini sınırlamaya azmettirme" suçlarının failleri olarak yargılanan sanıklar ... ve ... ile yine aynı "maktul ...’ı tasarlayarak öldürme", "maktul ...’ın hürriyetini sınırlama", "maktul ...’i bir suçun delillerini ortadan kaldırmak için öldürme", "maktul ...’in hürriyetini sınırlama" suçlarının failleri olarak yargılanan sanıklar ..., ..., ... ve ...’dan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiğinden, aralarında menfaat çatışması bulunan sanıkların savunmalarının ayrı ayrı müdafiiler yerine aynı müdafiiler tarafından yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1. ve 5271 sayılı CMK’nun 152. maddelerine aykırı davranılması,
b) Kovuşturma sırasında hakkında yakalama emri çıkartılan ve yakalanamaması nedeniyle, kamu davası ile birlikte dosyanın ayrılmasına karar verilen sanık ...’ın yakalanması bir süre daha beklenerek, ... Ceza Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile iş bu dosyanın birleştirilmesi, ayrıca Dairemizde yapılan inceleme sırasında dosyaya giren Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.11.2014 tarihli yazısında belirtilen, ... isimli şahısla ilgili yapılan soruşturma ile belgelerin dosyaya getirtilmesi, kanıtların birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının tayin edilmesi yerine, eksik soruşturma ile yazılı biçimde hükümler kurulması" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
... Ağır Ceza Mahkemesi ise ... gün ve ... sayı ile; mahkeme başkanı ..."ın “bozma ilamında belirtilen eksik hususlar giderildikten sonra hüküm kurulması gerektiği” yönündeki karşı oyuyla ve oyçokluğuyla önceki hükmünde direnmiştir.
Kısmen re"sen temyize tabi olan bu hükmün sanıklar müdafileri tarafından da temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının ... gün ve ... sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Direnme ve temyizin kapsamına göre inceleme sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve .. hakkında kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve sanık ... hakkında tehdit suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar; sanıklar arasında menfaat çatışması bulunup bulunmadığının, buna bağlı olarak da aynı müdafiinin hukuki yardımından yararlanmalarının, savunma hakkının sınırlanması niteliğinde olup olmadığı ve yerel mahkeme hükmünün eksik araştırmaya dayalı olarak verilip verilmediği noktalarında toplanmakta ise de, öncelikle yerel mahkemece direnme kararı verilirken usulüne uygun şekilde oylama yapılıp yapılmadığı hususunun Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nun 188, 224 ve 229. maddelerinde karar ve hükümlerin verilmesini sağlamaya yönelik “duruşmada hazır bulunacaklar", "karar ve hükümlerde gerekli oy sayısı" ve "oyların toplanması” ile ilgili kurallara yer verilmiş olup 229. maddenin 2. fıkrası uyarınca toplu mahkemelerde hüküm kurulması sırasında ortaya çıkan herhangi bir konu veya sorunun öncelikle çözülmesi ve sonraki aşamada son (nihai) kararın verilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik gösteren kararlarında da açıklandığı üzere, soruşturmanın genişletilmesi veya aralarında menfaat çatışması olan sanıklara ayrı müdafii tayini hususu CMK’nun 229/2. maddesinde yazılı sorunlardan olup bu yöndeki oylar, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendisine yakın olan oya ilâve edilebilecek, davayı sonuçlandırıcı oylardan değildir. Bu nedenle soruşturmanın genişletilmesine veya ayrı müdafii tayinine ilişkin görüş, “ön sorun” olarak öncelikle oylanmalı, oylama sonucunda bu konudaki oylar azınlıkta kalmış ise, azınlık oyunu oluşturan üyelerin de katılımı ile davanın esası hakkında nihai (sonuçlandırıcı) oylama yapılmalıdır.
İncelenen dosyada, hükmün esasını oluşturan ve sanıklar ile müdafilerinin yüzüne karşı tefhim edilen kısa kararda kullanılan karşı oy, niteliği itibariyle soruşturmanın genişletilmesine ve aralarında menfaat çatışması olan sanıklara ayrı müdafii tayinine yönelik olup, adı geçen mahkeme başkanının işin esası hakkında görüşünü açıklayacak şekilde oy kullanmadığı, bu suretle CMK’nun 229/2. maddesine aykırı davranılmak suretiyle usulüne uygun bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün öncelikle saptanan bu usuli nedenden dolayı bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- ..Ağır Ceza Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı direnme hükmünün, CMK’nun 229/2. maddesine aykırı davranılarak usulüne uygun oylama yapılmadan hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.10.2015 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.