Esas No: 2013/858
Karar No: 2013/3552
Karar Tarihi: 03.06.2013
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/858 Esas 2013/3552 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, havalandırma tesisatı ve hava kanallarının montaj ve izolasyon işlerinin yapımını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Taraflar arasında imzalanan 10.03.2007 sözleşmenin 5. maddesinde, proje dışında yapılacak fazla imâlat olması halinde iş sahibinin yazılı teyidinin alınmasının zorunlu olduğu, yazılı teyit olmadan fazla imâlat yapılması halinde yükleniciye ek ücret ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Başka bir ifadeyle, sözleşme harici fazla imâlatın ücretlendirilmesi iş sahibinin yazılı onayının alınmasını zorunlu kılmaktadır. Sözleşmenin bu hükmü, sözleşme dışı fazla imâlatın kanıtlanması bakımından 1086 Sayılı HUMK"nın 287/I. maddesi uyarınca delil sözleşmesi niteliğindedir. Bu nedenle, davacı yüklenicinin proje ve dolayısıyla sözleşme dışı fazla imâlat yaptığı iddiasını ancak davalı iş sahibi tarafından verilmiş yazılı belgeyle kanıtlaması mümkün olacaktır. Dosya kapsamında, davacı yükleniciye davalı iş sahibi tarafından verilmiş bu şekilde bir belge bulunmadığından, davacının sözleşme dışı fazla imâlat bedelini hak ettiğini kanıtladığından söz edilemez. Bu nedenle, bilirkişiler kurulunca belirlenen toplam 497.928,80 TL iş bedelinden sözleşme dışı fazla imâlat bedeli olduğu açıklanan 18.324,65 TL"nin mahsubu ile davacı yüklenicinin hak ettiği toplam iş bedelinin
479.604,15 TL olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken sözleşme dışı fazla imâlat bedelinin de iş bedeline eklenerek sonuca ulaşılmış olması doğru değildir.
Diğer taraftan; davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 600.000,00 TL bedelli fatura dolayısıyla bakiye 236.097,48 TL borcunun kaldığını ifade etmiştir. Buna göre, davacı tarafından toplam iş bedeline istinaden keşide edilen 600.000,00 TL bedelli faturadan yine dava dilekçesinde davalı borcu olarak gösterilen 236.097,48 TL"nin mahsubu halinde, davalı iş sahibince yapılan toplam ödemenin 363.902,52 TL olduğu davacının da kabulündedir. Oysa ki, mahkemece davalı iş sahibince yapılan ödemelerin toplam tutarı 314.000,00 TL olarak kabul edilmiştir. Davacının dava dilekçesindeki beyanları davacı tarafı bağlayıcı nitelikte olup, davalı tarafından yapılan ödemelerin de 363.902,52 TL olduğunun kabulü gerekirken eksik miktarda ödemenin kabul edilmiş olması da doğru olmamıştır.
3-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi şirkete gönderilen ... 10. Noterliği"nin 01.08.2008 tarih ve 21669 yevmiye sayılı ihtarnamesinde, davalı şirkete 263.097,48 TL bakiye iş bedeli borcunun kaldığı, bu borcun ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 günlük süre zarfında ödenmesi gerektiği, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtaren bildirildiği görülmektedir. Sözü edilen ihtarnamenin, 04.08.2008 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı iş sahibi şirket açısından 08.08.2008 tarihinde 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 101/I. maddesine göre temerrüdün oluştuğu, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden ıslah edilen bedele ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
O halde mahkemece yapılacak iş; davacı yüklenici tarafından sözleşme kapsamında yapılan işlerin toplam bedelinin 479.604,15 TL olduğu, bu bedelden davacının kabulünde bulunan 363.902,52 TL ödemenin mahsubu ile bakiye 115.701,63 TL iş bedeli alacağının, dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak temerüdün gerçekleştiği 08.08.2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermek, fazlaya ilişkin istemi reddetmekten ibarettir.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3. bentler uyarınca kabulüyle hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına, 3. bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davacı taraf Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı taraf Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettirmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.