Esas No: 2012/6072
Karar No: 2013/3483
Karar Tarihi: 30.05.2013
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/6072 Esas 2013/3483 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, davalı yanca temerrüt faizi olarak haksız tahsil edildiği ileri sürülen 11.847,00 TL alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemiyle açılmış; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamları dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-a)Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Taraflar arasında 12.06.2009 tarihli ve “...-... İl Sınırı 2. Kısım ... İnşaatı Yapım İşine Ait Sözleşme” başlıklı sözleşme yapılmıştır. Davacı yükenici; davalı ise iş sahibidir. İş sahibi idare, 12.01.2011 tarihli yazısı ile davacı yükleniciye 40.730,93 TL fazla ödeme yapıldığını bildirerek, yazının ulaştığı tarihten itibaren 10 gün içinde yazıda gösterilen banka hesabına ödenmesini istemiş ve davacı yüklenici de, 15.02.2011 tarihinde ödemede bulunmuştur. Dava dosyası kapsamında, davacı tarafından iade edilen asıl alacağın işlemiş temerrüt faizinin de davalı idarece davacıdan istendiğine ilişkin yazı bulunmamakta ise de; 11.847,00 TL tutarındaki faiz alacağının da, 17.02.2011 tarihinde davalının banka hesabına ödenmiş olduğu çelişmesizdir. Davacı, ödediği 11.847,00 TL tutarındaki temerrüt faizi alacağının haksız tahsil edildiğini ileri sürerek tahsilini istemektedir.
Mahkemece, 6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre bilirkişi tarafından hesaplanan 8.689,39 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6183 Sayılı Yasa"nın uygulanma alanı, 1. maddesi hükmünde açıklanmış olup; kamu alacağının takip ve tahsilinde uygulanabilir. Oysa, taraflar arasındaki akdî ilişki,
niteliğince özel hukuka tâbi ve somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve izleyen maddeleri hükümlerinde düzenlenen bir eser sözleşmesidir. Bu nitelikteki sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda 6183 Sayılı Yasa hükümleri uygulanamaz.
Davacı tarafından haksız olarak tahsil olunduğu tarafların kabulünde olan 40.730,93 TL alacağın, davalıya iadesi için gönderilen yazı ve verilen süre incelendiğinde; davacının, 818 Sayılı Kanun"un 101/I. maddesi uyarınca 23.01.2011 tarihinde borçlu temerrüdüne düşürmüş olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafından yapılan ödeme 15.02.2011 tarihi olduğuna ve yanlar arasındaki uyuşmazlık, “ticari işten” kaynaklanmış bulunduğuna göre, davalı iş sahibi, temerrüt tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süre için 3095 Sayılı Yasa"nın 2/2. maddesi hükmü gereğince, değişen oranlarda gözetilmek suretiyle, avans oranında temerrüt faizi isteyebilir. Mahkemece, açıklanan bu hususlar dikkate alınarak davalının isteyebileceği temerrüt faizinin hesaplattırılması, davalının hakettiği faiz alacağı tutarının belirlenmesi, dava konusu edilen faiz alacağından fazla ödeme yapılmış ise davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; dava edilen temerrüt faizinin tümünün davalı tarafından istenebileceğinin belirlenmesinde ise, davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu sebeplerle, açıklanan hususlar gözetilmeden, hukuksal olmayan gerekçelerle, yazılı şekilde mahkemece verilen karar taraflar yararına bozulmalıdır.
2-b)Mahkemece, dava konusu alacağın temerrüt faizi olduğu gerekçesi ile ve 818 Sayılı Kanun"un 104/son maddesi hükmü gereğince, davası kabul edilen alacağa temerrüt faizi uygulanmamasına karar verilmiştir. Oysa, dava edilen alacak, davacı bakımından temerrüt faizi olmayıp asıl alacak niteliğindedir. Bu yasal nedenle, davası kabul edilen alacağa, temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren talebe göre yasal temerrüt faizi uygulanması gerekirken buna yönelik davacı talebinin reddine karar verilmesi, kabul şekli bakımından doğru olmamış, kararın bu sebeple de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine; 2-a maddesinde gösterilen sebeplerle kararın taraflar yararına, 2-b maddesinde gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.