15. Hukuk Dairesi 2012/4322 E. , 2013/3432 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davada sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ileri sürülerek ödenmiş olan 1.000,00 TL kapora bedeli ile, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 1.000,00 TL manevi tazminatın tahsili, iş bedeline karşılık verilen 04.01.2010 tarihli 2.900,00 TL ve 31.01.2010 tarihli 3.000,00 TL bedelli çeklerin de ihtiyati tedbir yoluyla ödemeden yasaklanması istenmiş, davacı vekili 17.02.2011 günlü duruşmada manevi tazminat isteminden feragat etmiş, 28.02.2011 tarihli dilekçesi ile de davayı ıslah ederek dava tarihinden önce ödenmiş olan iki adet çek bedelinin 04.01.2010 ve 31.01.2010 ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile istirdadını istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 6.900,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, davada talep edilen 1.000,00 TL kapora bedeline dava tarihinden, çeklerle ödenen 2.900,00 TL ve 3.000,00 TL alacaklara da tarih belirtilmeksizin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, manevi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davalı yüklenici şirket tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklarda alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel hale gelmesi yeterli olmayıp borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir ihtarname ile temerrüde düşürülmesi ya da sözleşmede borcun ödeneceği tarihin taraflarca müttefikan kararlaştırılmış olması gerekir. İş bedeline karşılık verilen çeklerin ödenmiş olması fesih nedeniyle doğan iade borcu yönünden temerrüt oluşturmaz. Sözleşmede fesih halinde iade edilecek bedeller yönünden kararlaştırılmış bir kesin vade bulunmadığı gibi, davalı borçlu ihtarla temerrüde de
düşürülmemiştir. Çek bedellerinin tahsili ıslahla istenmiş olduğundan çek bedelleri yönünden temerrüt ıslah harcının yatırıldığı 28.02.2011 tarihinde oluşmuştur. Mahkemece çek ile ödenen 2.900,00 TL ve 3.000,00 TL bedeller yönünden faizin ödeme tarihlerinden başlatılması ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde ödeme tarihlerinin karar yerinde gösterilmemesi doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekir ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya ihtiyaç göstermediğinden 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın faiz başlangıcı düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davalı şirketin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm kısmının 1 nolu bendinin üçüncü satırındaki "çeklerin ödeme tarihlerinden" kelimelerinin çıkartılarak, yerine "ıslah harcının yatırıldığı 28.02.2011 tarihinden" tarih ve kelimelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 27.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.