Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1590 Esas 2019/87 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1590
Karar No: 2019/87
Karar Tarihi: 14.01.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1590 Esas 2019/87 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirket ile müvekkil şirket arasında alt bayilik ilişkisi vardı ve müvekkil şirket, davalı şirkete hizmet veriyordu. Davacı vekili, davalı şirketten alacağı olan üç aylık hakediş bedellerinin ödenmediğini iddia etti ve bu nedenle davayı açtı. Davalı vekili ise herhangi bir hakedişin mutabık kalınmadığını ve davacının fatura kesip afaki olarak alacak talebinde bulunduğunu öne sürdü. Mahkeme yapılacak incelemeler sonucunda dava reddedildi. Ancak, alt bayilik ilişkisine ilişkin uyuşmazlık nedeniyle işlem yapılması gerektiği belirtildi ve karar bozuldu. İlgili kanun maddeleri 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 53, 54 ve 58. maddeleridir.
19. Hukuk Dairesi         2017/1590 E.  ,  2019/87 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete alt bayi olarak hizmet verdiğini, bu hizmete karşılık ödenmesi gereken 3 aylık hakediş bedellerinin ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/9983 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürürek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında mutabık kalınan herhangi bir hakedişin düzenlenmediğini, davacının talep ettiği hizmet bedellerinin hangi hizmete ilişkin olduğunun belli olmadığını, davacının afaki olarak fatura kesip bu faturaya dayanarak alacak talebinde bulunduğunu savunarak, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılamaya ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, tarafların ticari defter ve belgeleri nazara alındığında, taraflar arasında 16.761,31 TL" lik ticari ilişkinin varlığı konusunda çekişme bulunmadığı, aradaki ihtilafın takibin dayanağı faturalar olduğu, faturaların davalının ticari defter ve belgelerinde kayıtlı bulunmadığı, faturaların tebliği ya da hizmetin verildiği konusunda davacı tarafça ispat vasıtası getirilemediği, davanın 6100 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı, davacı vekilinin açıkça yemin deliline de dayanmadığı, tarafların ticari defter ve belgelerinde kayıtlı bulunan faturalar göz önüne alındığında davalının takibi kötü niyet ile yaptığı konusundaki iddianın da ispat edilemediği bu sebeple kötü niyet tazminat şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, alt bayilik ilişkisinden kaynaklanan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının uyuşmazlık konusu döneme ilişkin davalı ile olan alt bayilik ilişkisi kapsamında, dava dışı BEDAŞ adına tahsilat yapıp yapmadığı, sadece taraf defter ve belgelerinden inceleme yapılarak değerlendirilmemesi, ayrıca dava dışı BEDAŞ kayıtları üzerinden de gerekirse teknik dalda uzman bir bilirkişiden rapor aldırılmak sureti ile davacının iş yerinden yada bilgisayarları üzerinde, yapılan ödemelerin tespiti ile taraflar arasındaki önceki uygulama da nazara alınarak varsa davacı prim alacağının hesaplatılarak, çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara