4. Hukuk Dairesi 2019/1984 E. , 2020/575 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 27/03/2019 gün ve 2018/4488-2019/1810 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 450,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine ve aşağıda yazılı ret karar harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine 13/02/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı dava dilekçesinde, davalının kendisine olan borcu nedeniyle 08/11//2001 tarihli 10.000 TL bedelli çek verdiğini, daha sonra ... Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak çekin işyerinden çalındığından bahisle hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine kendisinin .... 4. Ağır Ceza Mahkemesinde resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanıp mahkum olup kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesinin onama ilamı ile kesinleştiğini, daha sonra hükme dayanak yapan tanık...nın beyanını içeren dilekçe sunarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduklarını, ..."nın
ifadesine göre o dönemde davalının yanında muhasebeci olarak çalıştığını, tecrübesizlik ve işini kaybetme korkusu ile suça konu çekin ön yazılarının ve imzanın kendisi tarafından yazılıp imzalandığını ve bu şekilde suça konu çekin davalı tarafından... isimli tanık olarak dinlenen kişiye ait villanın alınmasında davacının davalıya yardımları karşılığında teslim edildiğini beyan etmesi ve bilirkişi raporu ile çek üzerindeki ve aynı çek koçanına ait birçok çek üzerindeki yazı ve imzaların tanık..."nın eli ürünü olduğunun anlaşılması üzerine beraat ettiğini; davalının kötü niyetle kendi emrinde çalışana tanzim ettirdiği çeki davacıya teslim edip daha sonra davacı hakkında suç duyurusunda bulunarak yargılanmasına neden olduğu gibi, hem çekin ödenmesine engel olduğu ve çek üçüncü kişinin elinde olmasından dolayı çek bedelini davacının üçüncü kişinin icra takibi yapması nedeniyle ödemek durumunda kaldığını iddia ederek davalının iftira niteliğindeki eylemi nedeniyle manevi tazminat ile davalıdan alacaklı olduğu ve alacağına karşılık aldığı halde çekin üçüncü kişi tarafından takibe konulması nedeniyle ödemek zorunda kaldığı çek bedeli, faiz ve icra giderlerinden oluşan maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı cevabında, sahte imza atarak çeki düzenleyip veren kişinin ... olduğunu, imzaladığı çekten dolayı yapılan icra takibinin iptalinin ve suç duyurusunda bulunulmasının doğal olduğunu belirterek davanın ..."ya yöneltilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemce, davacının çek bedellerine ilişkin alacak isteği yönünden davalının davacıya ödeme yapmayı kabul ettiği ve yasal biçimde oluşmuş bir borç ilişkisinin varlığını gösteren somut ve geçerli bir delil mevcut değildir. Çek üzerindeki imzanın davalıya ait olmaması nedeniyle çeke dayanılarak alacak isteminde bulunulamadığı gerekçesiyle buna ilişkin istemin reddine; manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/116 esas-2009/196 karar sayılı kesinleşmiş ilamının gerekçesinde; davacının yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile yapılan yargılama sonunda, söz konusu çekin ..."ın istemi üzerine muhasebecisi... tarafından ön yüzü doldurulup ... yerine imzalanmak suretiyle sanık (davacı) ..."a verildiği, daha sonrasında çekin kaybolduğu yolunda bankaya ihbarda bulunularak çekin tahsilinin ... tarafından engellendiği, bu nedenle sanık (davacı) ... hakkında sahtecilik suçunun oluşmadığından bahisle beraat kararı verildiği; yine anılan çekin üçüncü kişilerce icra takibine konu edilip davacı tarafça borçlu olmadığı bir miktar paranın ödendiği, 16. İcra Müdürlüğünün 2011/16144 esas sayılı dosyasıyla da sabit olmuştur.
Bu haliyle; davacının borçlu olmadığı halde aslında davalının gayrimenkul alımında yardımcı olmasından dolayı davacıya yapacağı ödeme nedeniyle borçlu olduğu miktara karşılık davacıya verdiği çeki dava dışı muhasebecisine imzalatmak suretiyle davacıya verdiği, ceza mahkemesi kararının gerekçesinde bu hususun maddi vakıa olarak tespit edildiği sabit olup, davacının aslında alacaklı, davalının borçlu olduğu çek bedelini, üçüncü kişinin yaptığı icra takibi nedeniyle ödemek zorunda kalmasından dolayı maddi tazminat istemekte haklı olduğunu ve kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddi görüşüne katılmamaktayım. 13/02/2020