Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7653 Esas 2022/1273 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7653
Karar No: 2022/1273
Karar Tarihi: 22.02.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7653 Esas 2022/1273 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, murisleri ölmeden önce davalılar tarafından yapılan bağış ve satış işlemlerinin saklı paylarına tecavüz ettiğini ve tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemenin ilk kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, ikinci karar da tekrar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yargılamanın sonucunda ise, davacı ...'in tenkis alacağının yargılama sırasında ödendiği ve davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, davacının vekille temsil ettirdiğinden vekalet ücretinin takdir edilmesi gerektiği ve bu hususun kararda yer almamasının doğru olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle hüküm sonucuna davacıya 4.080 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile verilmesi ibaresinin eklenmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesi ve 331. maddesi
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. ve 13. maddeleri
7. Hukuk Dairesi         2021/7653 E.  ,  2022/1273 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    ...

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.04.1997 gününde verilen dilekçe ile tenkis talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 11.02.2021 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından diğer taraftan duruşmasız incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22.02.2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, tenkis istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...'in ölümünden önce taşınmazlarının büyük bölümünü davalı oğlu ...’e bağış yoluyla, bir kısmını ise davalı ...’e verdiği vekaletnameyle diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, böylece öteki mirasçıların saklı paylarına tecavüz edildiğini, murisin 2, 11, 81, 88, 141, 169, 234, 245, 333, 335, 337, 339, 343, 345, 677 parsel sayılı taşınmazlarla 27 ada 17 ve 61 ada 51 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının bağışa, ...,... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının ise satışa konu olduğunu, bu satış işlemlerinin gerçek satış olmayıp davacılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını belirterek bağış ve satışların davacıların saklı paylarına tecavüz eden kısımlarının tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, muris ... tarafından davacı ... ’in vasiyetnameyle mirastan ıskat edildiğini bu nedenle davacı ...'in tenkis davası açma hakkının bulunmadığını, murisin saklı payları bertaraf etmek amacıyla hareket etmediğini, mirasçı olmayan davalı ...’e yapılan temliklerin de gerçek satış olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece verilen ilk kararın, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28.01.2010 tarih, 2009/13643 Esas-2010/744 Karar sayılı ilamıyla; ikinci kararın ise Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 27.11.2018 tarih, 2015/15383 Esas-2018/14932 Karar sayılı ilamıyla ilamda yazılı gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı ...'in açtığı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve davacı ... hakkında verilen karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin tüm, davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
    2)Davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinin 1. fıkrasının ğ bendine göre davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. Aynı Kanunun 331. maddesinin 1. fıkrasına göre; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
    Öte yandan; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre; anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Tarifenin 13. maddesi uyarınca ise; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    Somut olaya gelince; dava 1.000,00 TL üzerinden harçlandırılarak açılmış ve mahkemece davacı ...’in tenkis alacağının bulunduğu, davacının bu alacağının yargılama sırasında ödendiği bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davacı ...’in açtığı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Dava konusu para olan davada yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı ... lehine harçlandırılan dava değeri üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. ve 13. maddeleri gözetilerek vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemesi doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm; davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucuna 6. bent olarak "6-Davacı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara