Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5465 Esas 2013/3279 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5465
Karar No: 2013/3279
Karar Tarihi: 22.05.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5465 Esas 2013/3279 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/5465 E.  ,  2013/3279 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle açık ayıplı imalata ilişkin reklamasyon faturaları ile ayıp ihbarının yapılması mümkün ise de, ihbarın Borçlar Kanunu"nun 359.maddesi uyarınca makul süreden ve davacı takibinden sonra bu faturaların tebliğ edilmiş olması nedeniyle süresinde ayıp ihbarının yapılmadığının kabul edilmesi gerektiğinden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    İcra İflas Kanunu’nun 67/II.maddesi uyarınca, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekmektedir. Oysa, dava konusu alacak likid olmayıp yargılama sonucu belirlenebilir niteliktedir. Bu sebeple, davalı iş sahibi icra takibine karşı yapmış olduğu itirazında haklı olduğundan, davacının icra inkâr tazminatına yönelik isteminin reddine karar vermek gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru değilse de, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3.maddesinin yollamasıyla HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin sonunda yer alan “Alacağın %40’ı olan 11.511,28 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine “Davacının şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettirmediğinden yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 22.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara