Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6990 Esas 2022/1299 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6990
Karar No: 2022/1299
Karar Tarihi: 23.02.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6990 Esas 2022/1299 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/6990 E.  ,  2022/1299 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : Adana Büyükşehir Belediyesi vd.



    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.05.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13.07.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili-davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    KARAR

    Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
    Davacı Hazine vekili, ... Köyü 704 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Seyhan Belediyesi adına ihdas edilerek, adı geçen Belediye ve daha sonra Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulaması sonucu, bu ihdas parseli üzerinde de 5524 ada 5 ve 6 parseller, 5527 ada 2, 5, 7 parseller, ...,... parsel, 5998 ada 12, 13, 14, 15 ve 16 parsellerin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 no’lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; tapu iptali ve Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hükmün temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 21.03.2014 tarihli, 2014/352 Esas- 3067 Karar sayılı bozma ile "... bilirkişi raporlarının çelişkili olması… " gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne dair verilen ikinci hükmün temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 03.03.2020 tarih, 2018/ 562 Esas- 2020/2552 Karar sayılı ilamı ile ‘’… 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni eklenen fıkra uyarınca karar verilmesi gerektiği…’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak 3194 sayılı yasanın 18. Maddesinde 20.02.2020 tarihinde yapılan yasa değişikliği uyarınca davanın reddine, davalılar lehine 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline hükmedilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ile davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmiştir.
    1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ... Belediyesinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava konusu 704 parsel sayılı taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesinin sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 370/2. Maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) numaralı bent uyarınca davalı ... Belediyesinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının beşinci bendinin çıkarılarak yerine ‘’… Karar tarihinde A.A.Ü.T. gereğince 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine…’’ ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
    23.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Hemen Ara