Esas No: 2012/6217
Karar No: 2013/3185
Karar Tarihi: 16.05.2013
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/6217 Esas 2013/3185 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, hakemlerin18.10.2011 tarihli asıl ve 13.01.2012 tarihli tavzih kararının aleyhe olan kısımlarının iptâline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davalı, uyuşmazlığın 1086 Sayılı HUMK hükümlerince incelenmesi gerektiğinden, sonradan yürürlüğe giren HMK hükümleri uyarınca iptâl kararı verilemeyeceğinden, kaldı ki ... 40. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/43 Esas sayılı dosyasında hakem kararının taraflara tebliğine karar verildiğinden bu dosyayla birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece 6100 Sayılı HMK"nın 439. maddesinin 2. fıkrasında hakem kararına karşı iptâl sebeplerinin açıkça gösterildiği, davada istenilen iptâl sebeplerinin bunlar arasında bulunmayıp esasa ilişkin olduğu gerekçesiyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu talebin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 04.02.1994 tarihinde imzalanan sözleşmeden kaynaklanmıştır. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK"nın 516 ve devamı maddelerinde tahkime ilişkin hükümler düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK 01.11.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Buna göre sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan HUMK hükümlerince dosyanın temyiz incelemesi yapılması gerekir. Çünkü, usul sözleşmelerinin kurulmaları ve geçerlilikleri bakımından maddi hukuk hükümlerine tabi oldukları genel kabul gören bir ilkedir. Başka bir ifade ile maddi hukuk sözleşmelerinin geçerliliklerinin yapıldıkları tarihteki kanuna göre belirleneceğin hakkındaki zaman bakımından uygulama hükümleri kıyasen usul sözleşmeleri içinde uygulanmalıdır (Prof. Dr. Ali Cem Budak Bankacılar Dergisi, Ocak 2013 sayısı sahîfe 55). Doktrinde kabul edildiği üzere Yargıtay"ın yerleşik uygulaması da bu yöndedir (HGK 2006/15-609 Esas – 2006/656 Karar). Uyuşmazlığın sözleşme tarihinden sonra yürürlüğe giren HMK hükümlerine göre değerlendirilip reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de dosyanın temyizen incelemesi yapılabileceğinden ve iptâl isteminin reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru bulunduğundan 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca mahkeme kararının gerekçesi bu şekilde değiştirilmek suretiyle düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan, bakiye 106,65 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.