Esas No: 2021/2237
Karar No: 2022/1315
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2237 Esas 2022/1315 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/2237 E. , 2022/1315 K.Özet:
Davacı, mirasın hükmen reddi talebiyle davalılar aleyhine dava açtı. Murisın terekesinin borca batık olduğunu belirterek mirasın hükmen reddini talep etti. Davalılar, dava açma süresinin geçtiğini ve davanın yetkili mahkemede açılmadığını belirterek dava reddedilmeli dediler. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. Davalılar temyiz ettiler ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği belirtilerek temyiz itirazları reddedildi. Davalılardan birinin yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları ise yerinde görülmedi ve hüküm fıkrası düzeltildi. Kanun maddesi olarak, mirasın hükmen reddine ilişkin davalarda yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır (6100 sayılı HMK’nın 326. maddesi).
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/02/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/07/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir.
Davacı, murisi ...’ın 03.10.2008 tarihinde vefat ettiğini ve terekesinin borca batık olduğunu belirterek mirasın hükmen reddini talep etmiştir.
Davalılardan ... vekili, alacaklılık ve borçluluk durumunun araştırılması gerektiğini ve davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş; davalılardan TCT varlık vekili, uyuşmazlıkla ilgili araştırmaların yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş; davalılardan ... vekili, davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını ve hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalılar tarafından istinaf edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalıların istinaf başvurusu reddedilmiştir. İlgili Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, Dairemiz tarafından bozulmuş ve bozma sonrası yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... Bankası vekili ile davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 326. maddesinde, hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmişse de mirasın hükmen reddine ilişkin davalarda davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının tamamı; davalılardan ... Bankası vekili ile aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2- Davalılardan ... Bankası vekilinin yargılama giderlerine ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama giderinden davalıların değil, davacının sorumlu tutulması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/318 Esas ve 2020/105 sayılı Kararının hüküm fıkrasının 4. bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Davanın niteliği gereği tarafların leh ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" cümlesinin yazılmasına; 5. bendindeki “393,40.TL’nin” ibaresinden sonra gelen “davalılardan tahsiline, davacı tarafa verilmesine” kelimelerinin çıkarılarak yerine “davacı üzerine bırakılmasına” kelimelerinin eklenmesine; 6. bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Yargılama giderlerinin davanın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına," cümlesinin yazılmasına hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.