Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7621 Esas 2022/1351 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7621
Karar No: 2022/1351
Karar Tarihi: 23.02.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7621 Esas 2022/1351 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, davaya cevap vermediği için, davacı vekili tarafından elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi yapıldı. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. Ancak davalı vekili istinaf talebinde bulundu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, davalının adli yardım talebini kabul etti ve ecrimisil istemi kısmen kabul edildi. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edildi ve ek karar ile temyiz başvurusu süre yönünden reddedildi. Dosya davalı tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildi. Yargıtay, temyiz dilekçesinin süre aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğine karar verdi.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 346. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 336/5. maddesi
7. Hukuk Dairesi         2021/7621 E.  ,  2022/1351 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    ...


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.08.2015 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 15.09.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince davalının adli yardım talebinin kabulüne, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği kaldırılarak men'i müdahale talebinin kabulüne; ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, 18/08/2014 ile 18/08/2015 tarihleri arasındaki 7.085,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 03.06.2021 tarihli ek kararla süre yönünden temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş, ek karar davalı tarafından temyiz edilmiş olup, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    KARAR

    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 150 ada, 7 No’lu parseli 18/10/2010 tarihinde satın aldığını, tüm uyarılara rağmen davalının taşınmazı tahliye etmediğini ileri sürerek; elatmanın önlenmesine ve müdahale tarihinden itibaren ecrimisil bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği kaldırılarak men'i müdahale talebinin kabulüne; ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince 03.06.2021 tarihli ek kararla süre yönünden temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş, ek karar adli yardım talepli olarak davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalının istinaf dilekçesine eklediği belgelerden adli yardım şartlarının oluştuğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 336/5. maddesi gereğince adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    Davalı asilin 03.06.2021 tarihli ek karara yönelik temyiz başvurusu yönünden yapılan incelemeye göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 366. maddesi, “Bu Kanunun istinaf yolu ile ilgili 343 ila 349 ve 352. maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır.” hükmünü, 346. maddesi ise “İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344. maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” hükmünü içermektedir. Buna göre; temyiz dilekçesinin reddine yönelik ek karara karşı tebliğinden itibaren 1 hafta içinde temyiz yoluna başvurulması ve gerekli giderlerin yatırılması halinde dosyanın mahkemesince ilgili Yargıtay Dairesine gönderilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan HMK'nın 366. maddesinin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. maddesi uyarınca; temyiz dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilirse, kararı veren mahkemenin temyiz dilekçesinin reddine karar vermesi gerekir. Ancak temyiz edilen karar temyiz süresi geçtiği halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verebilecektir.
    Anılan kanuni düzenlemeler ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda somut olay incelendiğinde; hükmün davalı vekiline 22.03.20218 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 17.04.2018 tarihinde temyiz yoluna başvurulduğu, bu duruma göre temyiz süresi geçtiğinden mahkemesince "temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddine" karar verildiği; sonrasında 17.04.2018 tarih ve salı günlü "temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair verilen ek kararın" davalı vekiline 09.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ek karara yönelik temyiz süresinin 16.06.2021 tarihinde sona erdiği, ancak davalı asilce ek karara karşı 09.08.2021 tarihli ve adli yardım talepli dilekçe ile temyiz yoluna başvurulduğu, UYAP sistemi üzerinden daha önceki bir tarihte gönderilmiş temyiz dilekçesinin de bulunmadığı anlaşılmakla; "HMK'nın 366. maddesi atfıyla 346/2. maddesi gereğince, bir haftalık kanuni süre içerisinde verilmemiş olduğundan, ek karara yönelik temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının ek karara yönelik süresinde olmayan temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 23/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Hemen Ara