15. Hukuk Dairesi 2012/3493 E. , 2013/2952 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada, davalı tarafından inşa olunan okul binasının 2003 yılında meydana gelen depremde hasara uğradığı ileri sürülerek giderilme bedelinin tazmini talep edilmiş, mahkemece binada gizli ayıplı imalât bulunduğu kabul edilmekle beraber, bu ayıpların somut olaya uygulanması gereken 818 Sayılı BK"nın 362/son maddesinde öngörülen sürede ihbar edilmediği, bu nedenle davacı iş sahibi idarenin aynı kanunun 360. maddesinde sayılan hakları kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında ... İlköğretim Okulu binası inşaası konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu çekişmesizdir. Çekişme, davalı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye süresi içinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı konusunda toplanmaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre binanın gizli ayıplı inşa edildiği kabul edilmiş, ancak gizli ayıpların BK"nın 362/son maddesi uyarınca gizli ayıba vakıf olunur olunmaz derhal ihbarda bulunulmadığı, bu nedenle BK md 360"da sayılan hakların düşmüş olup davacı iş sahibinin BK"nın 360"da sayılan hakları kullanamayacağı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Gösterilen gerekçe kural olarak yerinde bulunmaktaysa da, ayıp ihbarı niteliği itibariyle defi niteliğinde olup ileri sürülmedikçe mahkemece resen dikkate alınamaz. Davalı cevabında davacı idare tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı yolunda bir defi ileri sürmediği gibi, 30.05.2006 günlü oturumdaki beyanında Kalencik"deki okulla ilgili olarak davacı idare tarafından kendisine ihtarname gönderildiğini ikrar etmiştir. Bu durumda mahkemece süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu kabul edilerek işin esasına girilmesi ve deliller değerlendirilerek sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, davalı tarafından ileri sürülmeyen bir definin gerekçe yapılarak davanın yazılı şekilde reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.