Esas No: 2021/8365
Karar No: 2022/1466
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8365 Esas 2022/1466 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8365 E. , 2022/1466 K.Özet:
Davacı, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istiyor. Taraflar arasındaki sınır ihtilafı yok, ama davacı, kendi isteğiyle yaptırdığı istinat duvarının masraflarından dolayı davalının da sorumlu olduğunu iddia ediyor. Ancak davacı, davalının taşınmazına zarar verdiğini ispatlayamıyor, bu nedenle mahkemece davanın reddi gerekiyor. Yargıtay da bu nedenle hükmü bozuyor. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 737. maddesi.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24/07/2015 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/06/2021 günlü hükmün Yargıtayca davalı tarafından duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne, davalı vekilinin duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 130 ada 19 parsel sayılı taşınmazın maliki, davalı ... Gıda A.Ş.'nin de 130 ada 18 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, komşu iki taşınmaz arasında yaklaşık 2-2,25 metre kot farkının bulunduğunu, Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/86 Esas sayılı dosyası ile yapılan keşif sonucunda, 130 ada 18 parsel sayılı taşınmaz ile 19 parsel arasına betonarme perdeden istinat duvarı yapılması maliyetinin 75.057,72 TL olarak hesaplandığını, kot farkı bulunan ve aralarına istinat duvarının yapılmasının zorunlu olduğunu, iki taşınmaz arasına yapılacak istinat duvarının davalı taraf ile müşterek olarak yapılmasına karar verildiğini, müvekkili şirket ile ... Tasarım Plan Proje Ltd. Şti arasında dava konusu istinat duvarı yapımı konusunda 12/01/2015 tarihli sözleşme imzalandığını, yapım sonrası KDV dahil 128.750,15 TL miktarın müvekkili şirket tarafından ödendiğini belirterek, şimdilik 42.916,72 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 130 ada 19 parsel sayılı taşınmazın daha önce Osmangazi Üniversitesine ait iken, davacı tarafından yeni satın alındığını, davacının fabrika binasını satın aldıktan sonra, sınırındaki zemin durumunu hafriyat yapmak suretiyle değiştirdiğini, doğal zemindeki yapılan bu değişikliğin, davacı tarafından Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/86 D.İş sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda da belirlendiğini, davacıya ait 130 ada 19 parsel sayılı arsanın hafriyat neticesinde müvekkile ait 130 ada 18 parselden yaklaşık 2,50 metre düşük kotta olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafın gayrimenkulü satın aldıktan sonra müvekkili firmanın parseline bitişik olan kısımda hafriyat sonucu daha önce yeşil alan olan zemini kendi menfaati ve ekonomik çıkarı için değiştirmiş olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 24.02.2020 tarihli, 2016/17233 E.-2020/2091 K. sayılı ilamı ile "...dava, tarafların ticari faaliyetinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olmayıp, TMK’nin 737. maddesinden kaynaklanan komşuluk hukukuna ilişkindir.
Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında malik oldukları taşınmazların kullanımı yönünden sınır ihtilafı bulunmadığı, davacının ortak sınıra kendi isteğiyle istinat duvarı yaptırdığı bu duvarın yapılmasından kaynaklanan masraftan davalının da sorumlu olduğu gerekçesiyle talepte bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalının, yapılan duvarın maliyetinden sorumlu tutulabilmesi için davacının taşınmazına zarar verdiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerekir. Davacı taraf söz konusu istinat duvarının yapılmasında davalının kusurunu ve kendi zararını ispatlayamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.