15. Hukuk Dairesi 2012/3741 E. , 2013/2895 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 33.300,00 TL eksik ve kusurlu işler bedeli ile, sözleşmeye göre teslimi gereken 15.02.2009 tarihinden davanın açıldığı 26.02.2010 tarihine kadarki 1 yıl 11 günlük gecikme nedeniyle 74.200,00 TL ifaya ekli cezai şart alacağının tahsili istenmiş, 27.10.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile eksik ve kusurlu işler bedeli 8.750,00 TL arttırılarak 42.050,00 TL"ye çıkarılmış, ayrıca 26.02.2010 dava tarihi ile 28.06.2010 keşif tarihi arasındaki 4 aylık gecikme nedeni ile hesaplanan 24.000,00 TL ifaya ekli cezai şart alacağı yeni bir talep olarak davaya eklenmiş, mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-6100 Sayılı HMK"nın 176/I. maddesi uyarınca taraflardan herbiri yapmış oldukları usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilirler. Dava açılması bir usul işlemi olduğundan dava dilekçesinde dava konusu yapılan alacakların miktarı ıslah yoluyla artırılabilir. Nevar ki dava açılmasının usul hukuku bakımından sonuçlarından birisi de her davanın açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanmasıdır. Bu ilke uyarınca davada ancak açıldığı tarihte var olan, dava tarihine kadar gerçekleşmiş olan hak ve alacakların hüküm altına alınması istenebilir. Dava tarihinden sonra doğan hak ve alacakların o davada hüküm altına alınması mümkün değildir. Islah yoluyla talep sonucunun artırılması ya da genişletilmesi ancak dava tarihine kadar gerçekleşip de saklı tutulan hak ve alacaklar için mümkündür. Dava tarihinden sonra doğan hak ve alacaklar ayrı bir davanın konusunu oluşturacağından ıslaha konu olamaz. Somut olayda; ıslahla davaya eklenen 24.000,00 TL"lik alacak kalemi dava tarihinden sonraki döneme ait ifaya ekli cezai şarta ilişkin olduğundan, bu talep ayrı bir davanın konusunu oluşturup ıslaha konu olamayacağından, mahkemece bu husus gözetilerek, dava tarihinden sonraki döneme ait olan 24.000,00 TL"lik ifaya ekli cezai şart talebinin ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere usul yönünden reddi gerekirken ıslah kurumu ile bağdaşmayacak şekilde bu talebin de kabulü doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.