Esas No: 2012/1276
Karar No: 2013/2892
Karar Tarihi: 03.05.2013
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/1276 Esas 2013/2892 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen, tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl davada bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili, birleşen davada ise eksik ve kusurlu imalâtın giderilme bedeli ile gecikme cezasının tahsili istenmiş, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davada ise davacı ... San. ve Tic. A.Ş. tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, davacı ... San. ve Tic. A.Ş. tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Asıl davada hüküm altına alınan miktarın %40"ı oranında 11.104,36 TL icra inkâr tazminatının davalı ... A.Ş."den tahsiline karar verilmiştir. İİK. 67/II. maddesi uyarınca takibe itiraz eden borçlunun icra inkâr tazminatına mahkum edilebilmesi için itirazında haksız olması gerekir. Alacak miktarı likid değilse ve yargılamayı gerektiriyorsa borçlunun takibe itirazında haksızlığından söz edilemez. Somut olayda davacının işi eksik
bıraktığı, eksik işlerin davacı nam ve hesabına dava dışı 3. kişilere tamamlatıldığı, davacının takip konusu alacağa hak kazanamadığı ileri sürülmüş, davacının alacağı keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak ve tarafların sunduğu deliller değerlendirilmek suretiyle açıklığa kavuşturulmuş ve miktarı belirlenmiştir. Bu hâli ile ortada likid bir alacak bulunmadığından, dolayısı ile davalı borçlunun takibe itirazında haksızlığından söz edilemeyeceğinden İİK"nın 67/II. maddesinde öngörülen icra inkâr tazminatı koşulları gerçekleşmemiştir. Mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatının reddi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek icra inkâr tazminatına karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de düşülen hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3.maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 Sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın icra inkâr tazminatı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının asıl dava ile ilgili 1 nolu bendinin, 2. paragrafındaki "hükmolunan tutarın takdiren %40"ı oranında hesap olunan 11.104,36 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin kar...n çıkartılarak yerine "koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacılara, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalı ... (... Mühendislik)"e geri verilmesine, 03.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.