Esas No: 2021/7844
Karar No: 2022/1444
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7844 Esas 2022/1444 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/7844 E. , 2022/1444 K.Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan alacak davasında verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş, yapılan karar düzeltme istemi de reddedilmiştir. Mahkemece verilen kararın hukuki dayanakları gösterilerek bozulduğu belirtilmiştir. Karar düzeltme istemi ise HUMK’nun 440. maddesindeki nedenleri içermemekte ve reddedilmiştir. Karşı oyda ise usul hataları nedeniyle bozma kararının kaldırılması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, HUMK’nun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00 TL para cezası ile bakiye 44,70 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsil edilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HUMK'nun 440. maddesi (karar düzeltme isteminde bulunma)
- HUMK'nun 442. maddesi (karar düzeltme istemi reddi)
- 4421 sayılı Kanunun 2. maddesi (karar düzeltme ücreti)
- 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddesi (karar düzeltme harcı)
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... vd.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 21.06.2021 gün ve 2018/4139 Esas, 2021/4188 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar ...,... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece verilen karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HUMK’nun 440. maddesinde gösterilen nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, aynı yasanın 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00TL para cezası ile bakiye 44,70 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline, 28/02/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2018/4139 Esas, 2021/4188 Karar sayılı ve 21.06.2021 tarihli bozma ilamına karşı, davalılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş, Yüksek Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin karar düzeltme talebinin reddi yönünde sayın çoğunluk tarafından karar tesisi uygun bulunulmakla, karşı oyumuz aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:
Sayın çoğunluk, asıl ve birleştirilen davalar itibariyle davacı tanıklarının usulünce dinlenme kararı alındığı halde, usulünce vazgeçme kararı olmaksızın bir kısım tanıklar dinlenmeden davanın sonuçlandırılmasını hukuki dinlenme hakkına aykırı bulunduğu görüşü ile karar düzeltme isteminin reddi yönünde açıklama yapmışlardır.
Esasen bozma kararında bizimde imzamızın bulunduğu açık ise de, dosyada yapılan değerlendirme sonucu, kalan tanıkların dinlenmesi yönünde mahkemece bir usulsüzlük yapılmadığı, yargılamanın sonuçlandırılmasının usulü bir yanlışlık ihtiva etmediği düşüncesi ile önceki görüşümüzden vazgeçilmiştir.
Asıl ve birleştirilen davalar 1086 sayılı Kanun döneminde açılmış, bilahare yargılamalar devam ederken 6100 sayılı Kanun yürürlüğe girmiş olup, yeni kanun döneminde önceden tamamlanmayan konularda yeni kanunun hükümlerinin uygulanacağı aşikardır. Yeni kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan 31.05.2012 tarihli duruşmada tanıkların dinlenmesi için davacıya gider avanslarını yatırması hususunda ayrıntılı ara kararı ile kesin mehil verildiği halde, kesin mehile uyulmadığı ve böylece 113 tanığın dinlenme imkanının kalmadığı açıktır.
Sonraki celselerde usulsüz olarak bazı tanıkların dinlenmesi, yukarıda belirtilen kesin mehile uymama eylemi karşısında usulsüz olduğu gibi, bozma ilamında belirtildiği şekilde dinlenme yönündeki bozma gerekçeside hatalıdır.
Neticeden davalı tanıklarının kesin mehil hükmü gereğince bundan sonrada dinlenmeleri mümkün olmadığı için bozma kararının kaldırılarak işin esasının incelenmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Ayrıca birbirinden bağımsız ve farklı konuları ihtiva eden davalar itibariyle, mahkemece ayrıntılı bir tasnif yapılmadığı, hangi davaların hangi delillerle ispatlanabileceği konusunu netleştirmeden, doğrudan delil toplama yolunu seçtiği ve böylece yanlış bir yolda ilerlediği, bundan dolayı tanık dinletme hususunun hangi talepler için olduğunu belirlemesi, delilleri hasretmesi gerekirken, bu hususları ihmal ettiği ve davaların gereksiz yere uzamasına sebebiyet verildiği de açıktır.
Bunun yanında daha önce davacı konumunda olan kişinin daha sonra tereke temsilcisi olarak atanması karşısında, bu sıfatla hangi davaları takip edebileceği de belirlenmediği için, özellikle ecrimisil alacağı yönünden alacağın adi alacağa dönüşmesi karşısında, takip edebileceği davalar yönünden tanık dinletme hakkının da bulunmadığı hususları yeterince araştırılmamıştır.
Gelinen bu noktada sayın çoğunluğun bozma doğrultusunda, eksik tanıkların dinlenmesi yönündeki görüşlerinin yerinde bulunmaması sebebiyle bozma kararının kaldırılmasını, karşı oy doğrultusunda temyiz itirazlarının değerlendirilmesini ve sonucuna uygun bir karar verilmesini karşı oy olarak bildiririz.