Esas No: 2021/7895
Karar No: 2022/1520
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7895 Esas 2022/1520 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/7895 E. , 2022/1520 K.Özet:
Davacı, davalılardan taşınmazın harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede alacak talebi üzerine dava açmıştır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uygun olarak yapılan muhakeme sonunda, tapu iptali ve tescil talebi reddedilmiş, davalılardan 131.400 TL alacak tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak, karar kendi içerisinde çelişkilidir ve bu nedenle öncelikle bozulması gerekmektedir. Ayrıca, kadastro bilirkişisinden ayrıntılı bir rapor alınmadan hüküm kurulmuştur ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Kanun Maddeleri: Tapu Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Kadastro Kanunu.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.09.2013 gününde verilen dilekçe ile harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede alacak talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, 131.400,00 TL'nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen 13.04.2021 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili, duruşmasız olarak davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.03.2022 günü için yapılan tebligat üzerine davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar vekilleri Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 3.815,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/03/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Tescili talep edilen davaya konu taşınmaz 23/03/1989 tarih ve Zilyetlik Devir Teslim Senedi başlığını taşıyan belge ile davacıya satılmış olup, sözleşmede; yüzölçümünün 2000 m2, satış bedelinin 5 milyon TL olduğu, taşınmazın zilyetliğinin devir ve teslim edildiği, satıcının hiç bir alacağın kalmadığı belirtilmiştir. Cevap dilekçesinde davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
İlk derece mahkemesinin kabulüne göre, satış sözleşmesine konu taşınmaz, ... parselde kain taşınmazdır. Tapu Kütüğüne göre 16 no'lu parsel 2501 m2 yüzölçüm ile önce ... Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi adına tescil edilmiştir. Edinme tarihi 20.04.2000, edinme sebebi ise "imar" dır. Taşınmaz davalı müteveffa ... adına ise, 04/08/200 tarihinde tam hisse ile tescil edilmiştir. ... adına tescil sebebi ise "tahsis" dir.
İlk derece mahkemesinin kabulüne göre taşınmaz için 25/01/1991 tarihli Kadastro Tespit Tutanağı düzenlenmiş ve taşınmaz Hazine adına tespit görmüş, tesbite yapılan itiraz Antalya Kadastro Mahkemesinin 1991/3231 Esas 1996/240 Karar sayılı kararı ile red edilmiş, karar 28/01/1999 tarihinde kesinleşmiştir. Bu ilama konu taşınmaz ...,... mevkiinde kain 30111m2 yüzölçümlü 1444 parsel sayılı taşınmazdır.
Satış tarihinde taşınmazda kadastro tesbiti yapılmamıştır ve taşınmaz tapusuzdur. Bu nedenle kararı temyiz edilen ilk derece mahkemesince, tapusuz taşınmazın harici satış senedi ile satışı geçerli bir satış olarak kabul edilmiş, ancak, kadastro tesbitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilerek tapu iptali ve tescili talebinin reddine karar verilmiştir. Bununla birlikte, davalının üyesi olduğu kooperatifteki payı yönünden zamanaşımının söz konusu olmadığı gerekçesi ile, taşınmaz üzerinde bulunan kooperatif üzerinde bulunan payına takabül eden 219 m2 payının rayiç değeri olan 131.400 TL'nin davalı ...'ın mirasçısı olan davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak karar kendi içerisinde çelişkilidir. Zira; 23/03/1989 tarih ve Zilyetlik Devir Teslim Senedine konu satışın 16 parsel sayılı taşınmaz için yapıldığı ve geçerli bir sözleşme olduğu kabul ediliyorsa, yukarıda da değinildiği gibi, davalı müteveffa taşınmazın tamamına 04/08/2000 tarihinde malik olmuştur ve bu tarihten itibaren davalı müteveffa edimini ifa imkanına kavuşmuştur. (Bilahare ..., taşınmazdaki hisselerinin bir kısmını dava dışı kişilere değişik zamanlarda satmıştır). Kabul edilen zaman aşımının da bu tarihten itibaren ve taşınmazın tamamı için başlaması gerekir. Dolayısı ile, davalı müteveffanın, edimini ifa imkanını elde ettiği tarihten sonra sattığı paylar için zamanaşımının kabul edilmesi, uhdesinde bıraktığı 219/2501 pay için ise zamanaşımının işlemeyeceğinin kabul edilmesi çelişkidir. Kararın öncelikle ve bu nedenle bozulması, verilecek karar sonrasında tarafların temyiz yoluna başvurmaları halinde temyiz incelemesinin yapılması gerektiği kanaatindeyim.
Ayrıca; davaya konu edilen 16 no'lu parselin kadastro tutanakları ve çaplı krokileri getirtilmiş ise de, kadastro bilirkişisinden, 16 no'lu parselin hangi parselden ifraz edilerek oluşturulduğu, evveliyatında 1444 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer alıp almadığı, yer almıyorsa hangi parselden ifrazen oluştuğu, ifraz edildiği kök parselin veya 1444 sayılı parselin hukuki durumu konusunda ayrıntılı ve denetime elverişli bir rapor alınmadan hüküm kurulmuş, dolayısı ile, uyulmasına karar verilen Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21/02/2018 tarih 2018/319 Esas, 2018/2601 karar sayılı bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
...