Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4761 Esas 2012/5774 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4761
Karar No: 2012/5774
Karar Tarihi: 13.09.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4761 Esas 2012/5774 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/4761 E.  ,  2012/5774 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacılar 150.000,00 TL bedelli teminat senedinden dolayı borçlu olmadıklarının tesbiti ve senedin iptâline karar verilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüyle davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, karar davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalı arasında yapılan bir iş görüşmesi sonucunda bazı işlerin yapılması konusunda şifahen anlaşma yapılarak davalıya 150.000,00 TL bedelli senedin teminat olarak verildiğini, davacıların daha sonra yapmış oldukları şifahi iş anlaşmasından vazgeçtiklerini, davacılar tarafından davalıya iş yapılacağı düşüncesi ile teminat olarak verilen 150.000,00 TL"lik senedin sehven geri alınmadığını ileri sürerek davacıların sözü edilen senetten dolayı borçlu olmadıklarının tesbitine ve senedin iptâline karar verilmesini istemiştir.
    ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2010/5871 Esas sayılı dosyası kapsamından, temyize konu davanın açılmasından sonra takip alacaklısı olan davalı ... tarafından, 09.10.2009 keşide, 30.11.2009 vade tarihli ve 150.000,00 TL tutarlı ve lehtarı davacı ... olan, davacılardan ... Uluslararası Danışmanlık ve Organizasyon Sanayi Limited Şirketi tarafından keşide edilen bono dayanak alınarak 04.03.2010 tarihinde “kambiyo senetlerine özgü takip” yoluyla keşideci şirket ve lehtar ... hakkında icra takibinin başlatıldığı anlaşılmaktadır.
    Davalı vekili, davalının dava dışı ...ile birlikte ... Harita Kadastro Mühendislik Bürosu Adi Ortaklığı kurduğunu, dava dışı ... Şirketi"nin ..."nda büyük bir süpermarket yeri almak için davacılar ile danışmanlık ve hizmet alımı sözleşmesi yaptığını, bu sözleşme uyarınca davacıların süpermarket yapılması kararlaştırılan yerdeki kişilere ait taşınmazların gerekli işlemlerinin yapılarak dava dışı...Şirketi"ne devrini üstlendiklerini, davacıların...Şirketi ile yaptıkları bu sözleşme çerçevesinde; davalının ve ortağı olduğu adi ortaklığın davacılar ile yaptığı şifahi anlaşma gereği süpermarket yapılacak yerdeki taşınmazların “tevhit, ifraz, cins değişikliği, belediye ve tapu işlemlerinin” yapılmasını üstlendiğini, bu işlere karşılık davacılardan ..."in davalıya 150.000,00 TL ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, davalının edimini ifa etmesi üzerine davacılardan ... tarafından ödeme amaçlı olarak 150.000,00 TL bedelli bononun verildiğini, senedin hiçbir yerinde teminat olduğuna ilişkin bir ibare olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Gerçekten davacı ... tarafından davalıya verildiği anlaşılan senedin üzerinde teminat amacıyla düzenlendiğine ilişkin bir ibare bulunmamaktadır. Bono, hukuksal niteliğince belli bir borç ikrarını içeren kambiyo senedi olup; bononun belli bir sebeple düzenlendiğini, düzenleme sebebinin gerçekleşmediğini veya bonoda yazılı borcun ödendiğini ya da istenebilir olmadığını yasal delillerle keşideci kanıtlamakla ödevlidir. Somut olayda kural olarak uyuşmazlık konusu bononun teminat senedi olduğunu ve dolayısıyla bedelsiz kaldığını, davacıların yazılı delillerle kanıtlaması zorunludur. Oysa dava konusu senedin teminat senedi olduğu yazılı delillerle kanıtlanamamıştır.
    O halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, tanık beyanlarına göre senedin teminat nitelikli olduğu kabul edilerek kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınıp Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara