Esas No: 2011/6849
Karar No: 2012/5684
Karar Tarihi: 12.09.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/6849 Esas 2012/5684 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, ayıpların giderilme bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı iş sahibi idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 15.10.2006 tarihinde Tunceli İl Jandarma Komutanlığı"na bağlı birliklerin arızalı kompanzasyon sistemlerinin bakım, onarım ve yenilenmesi konusunda sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin 20. maddesinde işin teslim etme ve teslim alma şekli ve şartları ile kısmi kabul, geçici ve kesin kabul işlemlerinin Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre yürütüleceği belirlenmiş, teminat süresi başlıklı 21. maddesinde ise teminat süresinin geçici kabul ile kesin kabul arasında geçecek 12 ay olduğu, bu sürenin geçici kabul itibar tarihinden başlayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan geçici kabul tutanağına göre geçici kabulün 08.11.2006 tarihinde yapıldığı, bu tutanakta geçici kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızaların bulunmadığı şerhinin yer aldığı, kesin kabul tutanağının 30.07.2008 tarihinde düzenlendiği, eksik ve kusurların tutanağa ekli olarak belirlendiği, ancak kesin kabul tutanağının davalı yüklenici ... tarafından imzalanmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler 23.03.2011 tarihli raporlarında, geçici kabul tutanağına göre eksik ve kusurlu iş bulunmadığının tespit edildiğini, kesin kabul tutanağında belirtilen eksik ve kusurlu işlerin teminat süresinde meydana geldiğine ilişkin delil olmadığı gerekçesiyle davacı idarenin talep edebileceği bir tutar olmadığı görüşüne yer verilmiş, mahkemece de bilirkişilerin bu görüşleri doğrultusunda dava reddedilmiştir.
Davacı tarafça varlığı iddia olunan ayıpların kullanma ile ortaya çıktığı açıktır. Bu niteliği itibariyle ayıplar gizli ayıp niteliğindedir. Davalı yüklenicinin sorumluluğunun devam ettiği süre içerisinde ve kesin kabul tutanağı ile bu ayıplar belirlendiğine göre, davacı idarenin bu konudaki iddialarının incelenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yapılacak iş; kesin kabul tutanağının ekindeki listelerde bildirilen ayıplara ve bunların giderilmesine ilişkin belgelerin tamamı dosyaya getirtildikten sonra konunun uzmanı elektrik elektronik mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi kuruluna dosya ve tüm belgeler incelettirilerek, davacı tarafın istemekte haklı olduğu tazminat miktarının hesaplanması konusunda Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmasından, sonucuna göre değerlendirme yapılıp hüküm kurulmasından ibarettir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı iş sahibi idare yararına BOZULMASINA, 12.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.