Esas No: 2019/8160
Karar No: 2020/4832
Karar Tarihi: 20.02.2020
Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8160 Esas 2020/4832 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve sanığın kullanmakta olduğu aracının muayenesinin geçmiş olduğunu farkeden müşteki polislere karşı, aracın trafikten men edilmesini önlemek amacıyla iddianamede belirtilen sözleri söylediğinin kabulü karşısında, görevi yaptırmamak için direnme yerine tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden tebliğnamedeki temyiz talebinin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun, Dairemizce de benimsenen yerleşik içtihatlarında da açıkça vurgulandığı gibi, kesin nitelikteki hükümler ancak kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içermek şartıyla, suç vasfına yönelik ya da suç niteliği doğru belirlenmesine rağmen yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan cezaların verildiği hükümlere karşı yapılan aleyhe başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, Yerel Mahkemece sanık hakkında tehdit suçundan doğrudan verilen 600 Türk Lirası adli para cezası, karar tarihi de göz önünde bulundurulduğunda, 1412 sayılı CMUK"nın, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 305. maddesi gereğince kesin nitelikte bulunmaktadır. Ancak Yerel Mahkemece tehdit eyleminin, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olduğu gözetilmeyerek suç vasfında yanılgıya düşülmüştür. Bu nedenle kesin nitelikteki tehdit suçuna ilişkin hükmün temyiz incelemesine tabi olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın aracının trafikten men edilmesini engellemek ve trafik ekiplerine haber verilmesini önlemek için müşteki polisleri tehdit etmesi biçiminde gerçekleşen eyleminin, bir bütün halinde TCK"nın 265/1. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden tehdit suçundan hüküm kurulması,
2) Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde ise;
a) Sanık hakkında, hakaret suçundan 5271 sayılı CMK"nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı ve hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden, ek savunma verilmesi ile yetinilip dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine aykırı olarak hakaret suçundan hüküm kurulması,
b) Kabule göre de;
TCK’nın 62. maddesi uyarınca indirim uygulanması sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç adli para cezasının 7080 TL yerine, 7120 TL olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.