Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2641 Esas 2022/1647 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2641
Karar No: 2022/1647
Karar Tarihi: 03.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2641 Esas 2022/1647 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/2641 E.  ,  2022/1647 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    ...

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/11/2016 tarihinde verilen dilekçeyle 4706 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince yapı sahibinin tespiti talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 23.11.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    KARAR

    1.DAVA
    1.1. Davacılar vekili, ...,... Mahallesinde bulunan (eski) 1758 ada, 1 parsel (imar uygulaması sonucunda 3491 ada, 10 parsel) sayılı taşınmazda 245 metrekare için davalılardan ... lehine 12.02.1986 tarihli tapu tahsis belgesi olduğunu, davalı ...’ın İstanbul 22. Noterliğinin 14/06/1991 tarihli 19476 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesiyle tapu tahsis belgesindeki hisselerinin bir kısmını diğer davalılara satmayı vaat ettiğini, davalılar ... ve ...’ın kat karşılığı inşaat yapması için adi yazılı sözleşmeyle yüklenici ... ile anlaştıklarını ve taşınmazın 196,51 metrekarelik bölümünde 1989 yılında yapımına başlanan binanın 1992 yılında inşaatının bittiğini, inşaat süresince davacılardan bir kısmına davalıların, bir kısmına dava dışı yüklenici ...'nın, bir kısmına ise yüklenici ... ’nın kardeşi ... ’nın topraktan daire/dükkan sattığını, bazı davacılara ise davalılardan, ...’dan ya da ...’dan satın alan kişilerin daire/dükkan sattığını, davacıların çoğunun 1992 yılında dairelerinde ikamet etmeye başladıklarını, emlak vergilerini ödedikleri, elektrik ve su aboneliklerinin olduğunu, uzun süredir zilyetliğin davacılara geçtiğini, davacıların yapı sahibi olduklarını ancak davalıların davacılara tapuda devir için gereken işlemleri yapmaktan imtina ettiklerini belirterek 4706 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince davacıların belirtilen yapının sahibi olduklarının tespitini istemiştir.
    2.CEVAP
    2.1. Davalı ..., davacılar ile aralarında herhangi bir anlaşma olmadığını, dava dışı ... ile binanın yapılması için anlaştıklarını ancak anlaşmaya uymadığı için dava dışı ...’nın da herhangi bir hakkı olmadığını, davacıların haksız işgalci olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... mirasçısı olan dahili davalılar; dava konusu arsa ve yapıyla hiçbir ilgilerinin olmadığını ve taraf olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalı ... usulüne uygun yapılan tebligata rağmen duruşmaya katılmamış ve cevap dilekçesi de sunmamıştır.
    3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    3.1. Mahkeme, davanın kabulüne ve davacıların davalı ...'ın sahip olduğu tapu tahsis belgesindeki haklarından dolayı 4706 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince dava konusu taşınmazda yapı sahibi olduklarının ve hak sahibi olarak bu haklardan yararlandırılmaları gerektiğinin tespitine karar vermiştir.
    4. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    4.1. Hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir.
    4.2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi kararını usul ve esas yönünden hukuka uygun bulmuş ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    5. TEMYİZ
    5.1. Davalı ... vekili, kararı temyiz etmiştir.
    5.2. Temyiz Nedenleri
    5.2.1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, taşınmaz maliklerinin davaya dahil edilmemesi nedeniyle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacıların kendilerine satış yaptığını iddia ettikleri dava dışı ...’nın taşınmazda herhangi bir hakkı olmadığını, davacıların dosyaya sundukları sözleşmelerin hiçbirinde davalıların taraf olmadıklarını, davacılar ile davalılar arasında herhangi bir anlaşma olmadığını, davacıların dosyaya sundukları beyannamelerin kendilerine ayni hak kazandırmayacağını, davacıların veya dava dışı ...’nın dava konusu taşınmazda hak sahibi olduklarının ispatlanamadığını, davanın reddinin gerektiğini, eksik tahkikat ile karar verildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını istemiştir.
    6.YARGITAY KARARI
    6.1. Dava, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenen yapı sahibinin akdi halefi olduklarının tespiti isteğine ilişkindir.
    6.2. 4706 sayılı Kanununun 5. maddesinin 6. fıkrasına göre, belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Bakanlıkça tespit edilen, Hazineye ait taşınmazlardan, 30/03/2014 tarihinden önce üzerinde yapılanma olanlar; Hazine adına tescil tarihine bakılmaksızın öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir; bu şekilde devredilen taşınmazlar, haczedilemez ve üzerinde üçüncü kişiler lehine herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemez; bu taşınmazlar belediyelerce öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır.
    6.3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesine göre, hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.
    6.4. Somut olayda, davacılar, tapu tahsis belgesine göre hak sahibi olan kişilerden yasal devirler yoluyla hak sahibi olduklarını belirterek dava konusu bina vasıflı taşınmazda 4706 sayılı Kanun gereğince yapı sahibi olduklarını ileri sürerek bunun tespitini istemektedir.
    6.5. Dava konusu ...,... Mahallesinde bulunan (eski) 1758 ada, 1 parsel (imar uygulaması sonucundan önce 3491 ada, 10 parsel daha sonra 3576 ada, 2 parsel ) sayılı taşınmazda davalılardan ..., ... tarihli tapu tahsis belgesi ile 245 metrekare alanda hak sahibi iken 2/3 hissesini İstanbul 22. Noterliğinin 14/06/1991 tarihli 19476 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesiyle davalılar ... ve ...’a ve kalan 1/3 hissesini Beyoğlu 43. Noterliğinin 09.05.2012 tarihli 15651 yevmiye numaralı satış vaadi söyleşmesiyle davalı ...’a satmayı vaat etmiştir. Davacıların iddiasına göre davalılar dava dışı yüklenici ... ile adi yazılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmıştır. Davalılardan ... ise, dava dışı yüklenici ... ile inşaat sözleşmesi yaptıklarını ancak daha sonra dava dışı ...’nın anlaşmaya uymaması nedeniyle anlaşmanın bozulduğunu belirterek dava dışı ...’nın dava konusu yapıda hak sahibi olmadığını belirtmiştir. Dava konusu yapıya ilişkin olduğu iddia olunan adi yazılı inşaat sözleşmesinin detayları tespit edilmeden ve kime neresinin düştüğü belirlenmeden karar verilmiştir.
    6.6. Davacılar vekili, davacılardan ...’ın dava konusu yapıdaki 43A kapı numaralı dükkanı, ...’in 5 kapı numaralı daireyi, ...’in 6 kapı numaralı daireyi dava dışı ...’dan satın aldığını iddia etmiş ise de davacılar ... ve ...’in satın alımına ilişkin herhangi bir belge sunmamıştır.
    6.7. Davacılar vekili, davacı ...’ın dava konusu yapıdaki 3 numaralı bodrum katta bulunan dükkanı dava dışı ...’dan satın aldığını iddia etmiş ise de dava dışı ...’nın anılan dükkanı satış hakkının dayanağına ilişkin herhangi bir iddia veya delil sunmamıştır.
    6.8. Davacılar vekili, davacı ...’un dava konusu yapıdaki 2/C numaralı dükkanın sahibi olduğunu iddia etmiş ve buna ilişkin bazı noter satış vaadi evrakları sunmuş ise de bu evrakların incelenmesi sonucunda dava dışı ...’nın Beyoğlu 26. Noterliğinin 21.12.1994 tarihli 27352 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile 30 metrekarelik arka tarafa isabet eden zemin kat 4 numaralı dükkanı dava dışı ...’a satmayı vaat ettiği; Beyoğlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/1156 Esas 2003/1029 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre mirasbırakan ... mirasçıları olan dava dışı ...,... ’ün Beyoğlu 39. Noterliğinin 17.02.2005 tarihli 3050 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesine göre 30 metrekarelik arka tarafa isabet eden zemin kat 4 numaralı dükkanı dava dışı ...’ya satmayı vaat ettikleri; dava dışı ...’nun Beyoğlu 39. Noterliğinin 06.06.2008 tarihli 20405 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesine göre 2/C numaralı dükkanı dava dışı ...,...’e satmayı vaat ettiği; dava dışı ...,...’in Beyoğlu 39. Noterliğinin 16.08.2010 tarihli 16167 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesine göre 2/C numaralı dükkanı davacı ...’a satmayı vaat ettiği anlaşılmıştır. Ancak davacı ...’un hakkını dayandırdığı dava dışı ...’nın anılan dükkanı satış hakkının dayanağına ilişkin herhangi bir iddia veya delil sunulmamıştır.
    6.9. Davacılar vekili, davacı ...’in dava konusu yapıdaki dairesini davalı ...’tan satın aldığını iddia etmiş ise de iddiasını ispata yeter delil sunmamıştır.
    6.10. Davacılar vekili, davacılar ...,... ’in mirasbırakanı ...’in dava konusu yapıdaki 2 numaralı dairenin sahibi olduğunu iddia etmiş ise de anılan daireyi kimden ne şekilde aldığını açıklamamış ve bu konuda herhangi bir delil sunmamıştır.
    6.11. Davacılar vekili, davacılar ... ve ...’in mirasbırakanı ...’in dava konusu yapıdaki 2 numaralı dairenin sahibi olduğunu ve davacı ...’ın dava konusu yapıda daire sahibi olduğunu iddia etmiş ise de anılan dairelerin kimden ne şekilde alındığını açıklamamış ve bu konuda herhangi bir delil sunmamıştır.
    6.12. Davacılar vekili, davacı ...’in dava konusu yapıda 1 numaralı dairenin sahibi olduğunu, dava dışı ... ve...’nın Beyoğlu 26. Noterliğinin 26.07.2001 tarihli 9845 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile anılan daireyi dava dışı ...’ya satmayı vaat ettiklerini; dava dışı ...’nın da Beyoğlu 39. Noterliğinin 26.08.2009 tarihli 1899 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesi ile davacı ...’e sattığını iddia etmiştir. Ancak anılan dairenin dava dışı ... ve... tarafından kimden ne şekilde alındığını açıklamamış ve bu konuda herhangi bir delil sunmamıştır.
    6.13. 19.07.2018 tarihli inşaat mühendisi, gayrimenkul değerleme uzmanı, harita kadastro mühendisi bilirkişi kurul raporunda mahallindeki beyanlara göre sonuca varıldığı belirtilmiş ise de mahkemece icra olunan 18.05.2018 tarihli keşif zaptında bu yönde bir beyana yer verilmemiştir.
    6.14. Yukarıda açıklandığı üzere, davacılar dava dilekçelerinde yapı sahibinin akdi halefi olduklarına dayanak sözleşme örneği ve delillerini ibraz etmemiş olup sunulan bir kısım satış vaadi sözleşme örneklerinin ise davalılarla ilgisi tespit edilememiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi gereğince mahkemece her bir davacının ayrı ayrı iddiaları, dayandıkları vakıalar ve bu vakıaların hangi delillerle ispat edileceği tespit edilerek, bu doğrultuda taraf delillerinin toplanması ve değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verildiği için yerel mahkeme hükmünün bozulması ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, karardan bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Hemen Ara