Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4507 Esas 2022/1724 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4507
Karar No: 2022/1724
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4507 Esas 2022/1724 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/4507 E.  ,  2022/1724 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.01.2014 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.09.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, müvekkilinin 1252 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazda davalı tarafından uzun zaman önce inşa edilmiş trafo binası bulunduğunu, davalının bu trafo binası ile ilgili hiçbir haklı ve hukuki dayanağı olmadan, taşınmazı haksız olarak işgal ettiğini, davalı lehine intifa hakkı bulunmadığı gibi binanın mimari projesinde de trafonun yer almadığını, davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca müracaatta bulunulmasına rağmen müdahaleye devam edildiğini belirterek, haksız işgalin önlenmesine ve trafonun kaldırılmasına, davalının 16.12.2011 tarihinden itibaren hesaplanarak 1.500,00 TL ecrimisilin yasal faiziyle taraflarına ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş vekili davanın reddini istemiştir.
    İhbar olunan TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi bakımından davacının aktif dava ehliyeti kalmadığından davanın usulden reddine, ecrimisil bakımından ise ispatlanamayan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından ecrimisil yönünden temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/4236 Esas, 2019/7903 Karar sayılı ilamıyla; "...Davacı şirket dava konusu taşınmazı 24.05.2010 tarihinde Özelleştirme İdaresi’nden satın aldığına, tapu kayıtlarında ve şartnamede TEDAŞ lehine irtifak hakkı olduğuna dair şerh bulunmadığına göre, davalının 3. kişi durumunda olması nedeniyle, satın almadan itibaren aradan uzun zaman da geçmediğine göre mahkemenin davacı tarafın trafonun varlığına zımni izin verdiği şeklindeki kabulü doğru değildir. Mahkemece, bilirkişilerden yukarıda belirtilen ilkeler ve esaslar doğrultusunda bilimsel verilere uygun, denetime elverişli şekilde rapor alınmak suretiyle taşınmazın trafo olmaksızın arsa niteliğiyle 25,62 m2’lik alanının kira bedeli talep tarihi olan 16.12.2011 tarihi itibariyle belirlenip, sonraki yıllar için ÜFE endeksi uygulanmak suretiyle davacının talep edebileceği ecrimisil miktarı tespit edildikten sonra, belirlenecek miktara hükmedilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; mahkemece, davanın kabulüne, davalı tarafından yapılan haksız işgalin önlenmesi ile trafonun kaldırılmasına, taleple bağlı kalınarak 1.500,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davalı vekilinin, elatmanın önlenmesi ve kal yönündeki temyiz itirazlarına gelince;
    Somut olayda; davacı vekili tarafından ibraz edilen 14.05.2015 tarihli dilekçeyle, davacının, dava konusu taşınmazı, yargılama sırasında sattığı belirtilerek müdahalenin men'i hususundaki davasının konusuz kaldığı, ancak davacının malik olduğu döneme ilişkin olarak ecrimisil taleplerinin devam ettiği bildirildiğinden, 17.07.2015 tarihli 2014/15 Esas, 2015/286 Karar ile mahkemece, elatmanın önlenmesi bakımından davacının aktif dava ehliyeti kalmadığından davasının usulden reddine, ecrimisil bakımından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    17.07.2015 tarihli 2014/15 Esas, 2015/286 Karar sayılı hüküm, davacı tarafça yalnızca ecrimisil yönünden temyiz edilmiş olup, müdahalenin meni yönünden verilen davanın reddi kararına karşı, taraflarca yapılmış bir itiraz bulunmadığından bu hususta, davalı yararına kazanılmış bir hak doğmuştur.
    Tüm bu açıklamalar sonucu, müdahalenin meni talebinden açıkça vazgeçen davacı taraf, talebini yalnızca taşınmazda malik olduğu döneme ilişkin olarak ecrimisil istemi ile sınırlandırmış olup, müdahalenin meni yönündeki talebinin reddine ilişkin karar, temyize konu edilmediği halde; mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ilk karara ve davacı talebine aykırı olacak şekilde, davanın kabulü ile müdahalenin önlenmesi ve trafonun kaldırılmasına dair karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara