Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/3699 Esas 2012/5349 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3699
Karar No: 2012/5349
Karar Tarihi: 12.07.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/3699 Esas 2012/5349 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/3699 E.  ,  2012/5349 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı-k.davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalılar ... vs. vekili Avukat... ile davalı-k.davacı vekili Avukat ... geldi. Diğer davacı-k.davalılar vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, cezai şartın tahsili, karşı dava tapu iptâli ve tescil istemleriyle açılmış, mahkemece arsa sahiplerinin cezai şart istemlerinin kısmen kabulüne, kooperatifin tapu iptâli ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiş, karar davacı arsa sahipleri vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacılar ..., ..., ... ve diğer davacıların murisleri ..., ... ile davalı kooperatif arasında 09.02.1994 tarihinde ... 3. Noterliği"nce düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre arsa sahiplerine 10 adet daire verilmesi kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 4. maddesine göre inşaat süresi en fazla 40 ay olarak belirlenmiş, aynı maddede “inşaat belirtilen süreyi aştığı takdirde kooperatif geçecek her ay için daire başına günün rayiç değerinin beş katı kira bedeli mal sahiplerine maktu kâr ve gelir mahrumiyeti ödeyecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Davacılar vekili davayı açarken davaya dayanak yapılan sözleşmenin 4. maddesindeki düzenlemeyi cezai şart olarak kabul etmiş, davalı kooperatif tarafından da bu nitelendirmeye itiraz edilmemiştir. Davalı kooperatifin konut yapı kooperatifi olması dikkate alındığında cezai şarttan indirim yapılması da yerinde görülmüştür.
    Sözleşme tarihine 40 ay inşaat süresi eklendiğinde, davacılara ait dairelerin teslim edilmeleri gereken tarih 09.06.1997 olarak hesaplanmaktadır. Davacı arsa sahiplerinin bu tarihten itibaren cezai şartı isteme hakları bulunmaktadır. Yüklenici kooperatif tarafından dava tarihine kadar arsa sahiplerine ait dairelerin teslim edildiği kanıtlanamadığına göre, cezai şartın 09.06.1997 tarihinden davanın açıldığı 25.07.2008 tarihine kadar hesaplanması gerekir. Bu hesaplama yapılırken dairelerin getirebilecekleri rayiç kira bedelleri dikkate alınmak suretiyle gecikme tazminatının hesaplanması, ancak sözleşmedeki düzenleme ifaya ekli ceza niteliğinde olduğundan arsa sahiplerinin sözleşmeden beklenilen faydanın elde edilememesi ve borca aykırı davranılması yönünden doğan zarar tutarı dikkate alınarak gerekli indirimin yapılması zorunludur.
    Mahkemece bilirkişi kurulunun açıklanan kurallara uygun olmayan raporu dikkate alınarak karar oluşturulması doğru olmamıştır.
    3-Davacılar vekili 09.07.2010 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesinde ıslahla arttırılan miktar için yasal faiz isteminde bulunduğu gözden kaçırılarak bu miktar yönünden de faiz yürütülmeksizin tahsis kararı verilmesi hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sözleşmeye göre teslimi gereken tarih ile dava tarihi arasındaki dönem için gecikme tazminatının belirlenmesi açısından konunun uzmanı bilirkişi kurulundan yerinde keşif yapılarak rapor alınmasından, isteğin ifaya ekli cezanın tahsiline ilişkin ve davalının konut yapı kooperatifi olması dikkate alınarak ifaya ekli ceza miktarından takdir edilecek ve Yargıtay denetimine elverişli gerekli indirimin yapılmasından, davalı kooperatifin ödeyeceği ceza miktarı belirlenerek, ıslahla arttırılan miktarın kabul edilecek bölümü için yasal faiz uygulanarak hüküm kurulmasından ibarettir.
    Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı kooperatiften alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı arsa sahiplerine verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalılara geri verilmesine, 12.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara