Esas No: 2021/4832
Karar No: 2022/1759
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4832 Esas 2022/1759 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/4832 E. , 2022/1759 K.Özet:
Davacı, kayıt malikinin kim olduğunun anlaşılamaması sebebiyle tapu iptali ve tescil talebiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Ancak mahkeme, davayı reddetmiştir. Davacı ve davalı Hazine vekili, karara karşı temyizde bulunmuştur. Kararda, mahkemenin sadece 79 parsele ilişkin dava açıklamasının yanlış olduğu ve hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir. Karar, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/2. maddesi ve 713/1. maddesi ile ilgilidir.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/10/2007 gününde verilen dilekçe ile TMK 713/2 bilinmeme sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09/01/2020 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve duruşmasız olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08/03/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili, Av. ... ve Av. ... ve davalı Hazine vekili Av. ... ile karşı taraftan dahili davalılar vekilleri Av. ... ve dahili davalı ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Dava, 4721 sayılı TMK’nin 713/2. maddesinde açıklanan “kayıt malikinin tapu kütüğünde kim olduğunun anlaşılamaması” sebebine dayalı olarak, 713/1. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre hüküm, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda dava; davacı tarafından 34 parsel sayılı taşınmaza ilişkin açılan Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/698 Esas sayılı dosya ile, 79 parsele ilişkin Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/550 Esas sayılı dosyalarında verilen birleştirme kararıyla oluşmasına rağmen, mahkemece yalnız 79 parsele ilişkin dava açıklanarak hüküm kurulması, 34 parsele ilişkin dava açıklanmadığı gibi birleştirilen dosyanın karar başlığında da gösterilmemesi, hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK'un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 3.815 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harcın yatıranlara iadesine, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.