Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2279 Esas 2022/1751 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2279
Karar No: 2022/1751
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2279 Esas 2022/1751 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/2279 E.  ,  2022/1751 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Tük. Mah. Sıfatıyla)

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30/04/2013 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/12/2020 tarihli hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08/03/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekilleri Av. ... ve Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava dışı arsa malikleri ile davalı yüklenici ... A.Ş. arasındaki Kahramanmaraş 1. Noterliğinin 14.05.2010 tarih 7295 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan (B) Blok 6 numaralı bağımsız bölümü yüklenicinin taşınmazın çevre düzenlemesi işi karşılığı dava dışı ... İnşaata temlik ettiğini, tadilat planı ile 8 numaraya dönüşen bağımsız bölümü de ... İnşaat'ın 15.09.2011 günlü sözleşme ile müvekkiline temlik ettiğini, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, ancak tapunun devredilmediğini belirterek, taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında bir sözleşme bulunmadığını, davacının sözleşme bedelini ödemediğini, ... İnşaat'ın edimini yerine getirmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk kararın, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 18.11.2014 tarih 2014/8668 Esas, 2014/13047 Karar sayılı ilamıyla, davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen davanın reddine ilişkin ikinci kararın, Dairenin 15.03.2016 tarih, 2015/15995 Esas, 2016/3273 Karar sayılı ilamıyla, davacıya taşınmazı temlik eden ... Ticaret'in edimlerini yerine getirip getirmediği hususunda bir araştırma yapılmadığı, 15.09.2011 günlü sözleşme ile ... Ticaret'in yüklendiği edimlerini yerine getirip getirmediğinin belirlenmesi için işin uzmanı olan inşaat mühendisi ve mimardan oluşan bilirkişi heyeti ile taşınmaz başında keşif yapılarak varsa taraf tanıkları da dinlenerek bilirkişilerden rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak verilen davanın reddine ilişkin üçüncü kararın ise Dairenin 06.11.2018 tarih, 2018/2431 Esas, 2018/7412 Karar sayılı ilamıyla, 15.09.2011 tarihli sözleşmede dava konusu dairenin bedeli olarak kararlaştırılan işin davalı tarafından yapıldığını iddia eden davalının iddiasını kanıtlaması gerektiği, davalının iddiasını ispatlayamaması halinde davacı adına dava konusu taşınmazın tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ve karar düzeltme istemi Dairenin 23.09.2019 tarih, 2019/120 Esas, 2019/5662 Karar sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalının iddia ve savunmasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ...,... ilçesi, ...,... numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Bir dava açıldıktan sonra sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
    Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re'sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir.
    Anılan maddenin 1. fıkrasına göre;
    Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
    a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
    b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
    Yukarıda da belirtildiği üzere dava açıldıktan sonra davaya konu taşınmazın devri halinde diğer taraf dilerse temlik edenle olan davasından vazgeçerek taşınmazı devralmış yeni malike karşı davaya devam eder, dilerse temlik eden davalıya karşı açmış olduğu davasını tazminata dönüştürür.
    Somut olayda; UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulamada, dava konusu ...,... sayılı taşınmazda kayıtlı ... numaralı bağımsız bölümün 09.04.2015 tarihli satış ve ipotek işlemiyle dava dışı ...’a devredildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, oluşan bu duruma göre re’sen dikkate alınması gereken Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125/2’inci maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşma vekalet ücreti 3.815,00 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Hemen Ara