Esas No: 2021/5953
Karar No: 2022/1784
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5953 Esas 2022/1784 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/5953 E. , 2022/1784 K.Özet:
Davacının ortaklığın giderilmesi istemiyle açtığı davada, dava konusu taşınmazların imar uygulaması sonucu Hazine adına kaydedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtayın bozma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkeme, davada taraf sıfatı bulunmayan Milli Eğitim Bakanlığı lehine vekalet ücreti talebi konusunda yanılgıya düşmüş, ancak bu nedenle kararın bozulmasını gerektirmeyecek şekilde düzeltilebileceği belirtilmiştir. Kararda detaylı bir şekilde açıklanan kanun maddesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun asli müdahale başlıklı 65. maddesidir.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen 18.03.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 690 ada 94 ve 690 ada 112 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların imar uygulaması neticesinde 2308 ada 5 parsel numarasını alarak tapuda Hazine adına kaydedildiği davacının dava konusu edilen taşınmazlar üzerinde malik sıfatının kalmadığı gerekçesi ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 15.10.2020 tarihli 2020/1699 Esas- 2020/6284 Karar sayılı ilamı ile davaya konu ...,... ada 112 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının 03.06.1999 tarihli ve 06.01.2005 tarihli imar uygulaması nedeniyle kapatıldığı, çeşitli parsellere dağıtım yapılarak davacının paydaşı olmadığı bir çok parsel yanında davacının da paydaşı olduğu ...,... ada ...,... parsel sayılı imar parsellerinin oluştuğu ve tapuya tescil edildiği, oluşan bu yeni duruma göre tüm tapu kayıtlarının dosya arasına alınıp, tarafların paylarının bulunup bulunmadığı ve dava dışı paydaş olup olmadığı araştırılarak, yeni oluşan parseller hakkında davacı ve davalıların davaya devam edip etmeyeceklerinin tespiti, varsa yeni paydaşların da davaya dahil edilmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, hükmü vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir.
Asli müdahale, hukukumuzda ayrı (genel) bir kanun hükmü ile düzenlenmiş değildir. 6100 sayılı HMK’nın asli müdahale başlıklı 65. maddesinde;
“(1)Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.
(2)Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır.” hükmü getirilmiştir.
Asli müdahale talebiyle birlikte harç yatırılması, mahkemece asli müdahillik yönünden bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazların Hazine adına kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmazın Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edildiği dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı 06.06.2014 havale tarihli dilekçesi ile davaya müdahale talebinde bulunmuştur. Mahkemece asli müdahillik talebi yönünden bir karar verilmediği anlaşıldığından Milli Eğitim Bakanlığı asli müdahil sıfatı taşımamaktadır. Davada taraf sıfatı bulunmayan Milli Eğitim Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanılgının giderilmesi, kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 5. bendinin hükümden çıkarılarak düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 08.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.