Esas No: 2021/2230
Karar No: 2022/1847
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2230 Esas 2022/1847 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/2230 E. , 2022/1847 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31/07/2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının asli ve feri talebinin reddine dair verilen 10/05/2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili; dava konusu parsellerin müvekkilinin babasından intikal ettiğini, ancak taşınmazların mirasçılar arasında rızai taksim yapılmadan tek erkek kardeş olan ... mirasçıları tarafından kullanılmaya başlandığını, taşınmazların muvazaalı olarak diğer davalı ...'a sattıklarını beyanla, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile 3/4 payı oranında müvekkili adına tesciline, talebin kabul edilmemesi halinde taşınmazların dava tarihindeki değerinin yasal faiziyle birlikte kendilerine ödenmesin karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/102 Esas sayılı dosyasında kendisiyle ilgili davanın reddine karar verildiğini, kesin hüküm veya güçlü delil nedeniyle davanın reddini talep etmiş, dava konusu taşınmazları tapu kaydına güvenerek satın aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 21.09.2020 tarihli, 2015/6878 Esas, 2016/9370 Karar sayılı ilamıyla "Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı tapu kayıt maliki ...'ın dosya kapsamından TMK'nın 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olduğunun anlaşılmasına göre tapu iptali ve tescil talebine yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı ... dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... 'tan intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği ve muvazaa iddialarına dayanarak tespit malikleri ve tapu kayıt maliki aleyhine terditli olarak tapu iptal ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise bedele yönelik dava açmış olup; mahkemece davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden karar verilmesine rağmen bedele yönelik talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının tapu iptali ve tescil istemiyle 2. kademede tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği ve muvazaa iddialarına dayanarak tapu iptal ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise bedele yönelik dava açmıştır.
Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ...,...,.. parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırası ile ,... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra 21.12.2009 tarihinde kayden satış nedeniyle davalı ... adına tescil edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlar kadastro tutanağına göre dayanak tapu kaydı gereğince 30.07.2008 tarihinde davalılar ...,...,... ve ... adlarına tespit edilmiş, yapılan kadastro tespiti askı ilanı sonunda 06.01.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 31/07/2013 tarihinde açılmış olup Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre dava süresindedir.
Somut olayda; mahkemece tapu iptali ve tescil ve ikinci kademede tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı; dava konusu taşınmazların müvekkilinin babasından intikal ettiğini, ancak taşınmazların mirasçılar arasında rızai taksim yapılmadan tek erkek kardeş olan ... mirasçıları olan yeğenleri ...,...,... ve ... tarafından kullanılmaya başlandığını, ve tespit sonrası diğer davalı ...’a satıldığını beyan ederek kadastro öncesi sebebe dayalı 10 yıllık hak düşürücü süre içinde tapu iptali ve tescil, terditli olarak tazminat istemiştir. Her ne kadar bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de; gerekçeli kararda tazminat talebinin reddine ilişkin gerekçe davalılar ...,...,... ve ... yönünden yeterli ve açıklayıcı değildir. Mahkemece; davacının iddiaları ve davalıların savunmaları, bozma ilamı doğrultusunda değerlendirilerek bir hüküm kurulması gerekirken bozma ilamına uyulmasına rağmen yeterli olmayan gerekçe ile tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.