Esas No: 2011/2785
Karar No: 2012/4677
Karar Tarihi: 21.06.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/2785 Esas 2012/4677 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davada, davalı yüklenici şirketin ihtara rağmen gidermediği eksik ve kusurlu işlerin nam ve hesaba tamamlatıldığı ileri sürülerek 21.192,23 TL yapılan harcamalar (asıl alacak), 37.646,71 TL"de fatura tarihleri ile dava tarihi arası işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.838,94 TL alacağın ticari faizi ile tahsili istenmiş, mahkemece dava kısmen kabul edilerek 16.515,11 TL asıl alacak ve 37.646,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.161,82 TL alacağın davalıdan tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden ticari faiz yürütülmesine karar verilmiş, karar davalı yüklenici şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davacının işlemiş faize ilişkin talebi aynen kabul edilerek fatura tarihleri ile dava tarihi arası için hesaplanan işlemiş faiz alacağına hükmedilmiştir. Borçlar Kanunu"nun 103/I. maddesine göre bir miktar paranın tediyesinde temerrüt eden borçlu, geçmiş günler için faiz ödemekle yükümlüdür. Geçmiş günler faizi (temerrüt faizi) kural olarak borçlunun mütemerrit olduğu tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar ve borcun ifa edildiği güne kadar devam eder. Temerrüt, alacaklı tarafından muaccel bir borcun borçlusuna keşide edilen ihtarla tanınan süre sonunda (BK.md.101/I.), borcun ifa edileceği gün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmişse vadenin bitiminde (BK.md.101/II.), borçlu hakkında icra takibi yapılmış ya da dava açılmışsa takip ve dava tarihlerinde oluşur. Ödeme talebini içerir bir kayıt bulunmadığı sürece fatura düzenlenmesi ve tebliğ edilmesi temerrüt oluşturmaz. Somut olayda; düzenlenen faturalarda ödeme talebini içerir bir kayıt bulunmadığı gibi tebliğ edildiği de kanıtlanamadığından faturalar temerrüt oluşturmamaktadır. Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya ... 1. Noterliği"nden 10.11.2003 tarih ve 19066 yevmiye nolu ihtarname gönderilerek nam ve hesaba yapılan 21.192,23 TL harcamanın 5 gün içinde ödenmesi istenmiş ise de dosyada ihtarın tebliğ şerhi bulunmamaktadır. İspat yükü kendisine düşen davacı kooperatifçe ihtarın tebliğ edildiği
kanıtlanamadığından temerrüdün dava açılmakla 02.03.2004 tarihinde oluştuğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacının dava öncesine ait temerrüt faizi alacağının tümden reddi gerekirken, temerrüt oluşturmayan fatura tanzim tarihlerinin faize başlangıç alınarak fatura tarihleri ile dava tarihi arası için hesaplanan temerrüt faizi alacağına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK"nun 437/VII. maddesi uyarınca kararın temerrüt faizi reddedilmek, buna bağlı olarak harç, yargılama gideri ve vekalet ücretleri düzeltilmek suretiyle onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ; Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle yerel mahkeme kararının 1 nolu bendindeki “16.515,11 TL asıl alacak ve 37.646,71 TL işlemiş faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine”, 2 nolu bendindeki “Kabul edilen asıl alacak miktarına dava tarihi 02.03.2004"den itibaren ticari faiz uygulanmasına”, 3 nolu bendindeki “Davacı tarafın asıl alacağa yönelik fazla miktar ve isteminin reddine” cümlelerinin karardan çıkartılmasına yerine “16.515,11 TL asıl alacağın 02.03.2004 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacı kooperatife verilmesine, fazlaya ve dava öncesindeki faiz alacağına ilişkin istemin reddine” cümlesinin yazılmasına; harçla ilgili dördüncü bendindeki “Karar ve ilam harcı olan 3.492,84 TL harçtan peşin alınan 796,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.696,34 TL harcın davalıdan tahsiline” cümlesinin çıkarılarak yerine “492 sayılı Harçlar Kanunu"na ve Yargı Harçları (1) sayılı Tarifesine göre alınması gereken 980,99 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 796,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 184,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.” cümlesinin yazılmasına; yargılama giderleriyle ilgili beşinci bendinin üçüncü satırındaki “3.302,23” rakamının çıkarılarak yerine “1.013,65” rakamının yazılmasına; davacıya verilecek vekâlet ücretiyle ilgili altıncı bendinin ikinci satırındaki “6.138,20” rakamının çıkarılarak yerine “1.981,81” rakamının yazılmasına; davalıya verilecek vekâlet ücretiyle ilgili yedinci bendinin ikinci satırındaki “1.000,00” rakamının çıkarılarak yerine “4.875,62” rakamının yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.