Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4519 Esas 2022/1845 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4519
Karar No: 2022/1845
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4519 Esas 2022/1845 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/4519 E.  ,  2022/1845 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/07/2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin usulden reddine dair verilen 11/02/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, davacı ile diğer hissedarlara ait ...,... parselde malik olduğunu, taşınmazın davalı ... tarafından 2011 yılı bahar aylarında işgal ederek üzerine çocuk parkı yaptığını, ilerde açacakları ecrimisil davasına esas olmak üzere davacının hissedarlarının kazanç kaybının tespitini, tecavüzün menine ve arsa üzerine yapılan tesisatın sökülerek kaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, kamulaştırma işlemleri usulüne uygun olarak başlatıldığını, davacı idarenin Kamulaştırma Kanunun kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde taşınmazı kamu hizmetine tahsis ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, ecrimisil talebinin usulden reddine dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.09.2020 tarihli, 2018/5455 Esas, 2020/5210 Karar sayılı ilamıyla “Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 740 ada 2 nolu parselde kamulaştırma çalışmalarının yapıldığı, davalı Turhal Belediye Başkanlığının 25.09.2014 tarih 2014/190 Karar numarası ile parselin hakkında kamulaştırma kararı alındığı, Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.01.2018 tarihli yazısından mahkemenin 2018/36 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının bulunduğunu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın açmış olduğu kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında verilecek olan kararın eldeki davayı etkileyeceği açıktır. Hal böyle olunca; Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/36 Esas sayılı davası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının 6100 sayılı HMK’nin 165/1. maddesi uyarınca sonucunun beklenmesi, ondan sonra karar verilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek karar verilmiş olması doğru değildir. “ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, ecrimisil talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Dava, paylı taşınmazda oluşan yararlanma hakkına öteki paydaşın elatmasının önlenmesi istemine ilişkindir.
    Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüy'un satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir.
    Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 706, Türk Borçlar Kanununun 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylarının mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse; kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun resmi taksim yapılana veya ortaklığın giderilmesine kadar “ahde vefa” (söze sadakat) kuralı doğrultusunda korunması gerekir. O yüzden mahkemece açıklanan bu yön üzerinde durulması, başka bir anlatımla taşınmazın tüm paydaşların katıldığı kullanma paylaşımına konu olup olmadığının, tarafların bu konudaki delilleri istenerek açıklığa kavuşturulması gerekir.
    Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır.
    Somut olayda; mahkemece; bozma ilamına konu edilen Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/36 Esas sayılı dosyası incelenmiş; davacı idarenin yargılama esnasında davaya konu kamulaştırma talebinden vazgeçmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu parselin tapu kaydına ilişkin UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulamasında, “uzlaşma tutanağı ile kamulaştırma işlemi” tesis sebebine bağlı olarak Turhal Belediyesinin 06/01/2021 tarihi itibariyle taşınmazda 1/8 payının bulunduğu, dolayısıyla taşınmazda davacı ve diğer dava dışı paydaşlarla beraber mülkiyet hakkı olduğu anlaşılmıştır. Son durumda; mahkemece her ne kadar, karar tarihi itibariyle davalı malik olmadığından el atmanın önlenmesi kararı verilmişse de; davalının yeni duruma göre taşınmazda paylı malik olması sebebiyle yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek meni müdahale ve kal hususunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden hükmün bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara