Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2585 Esas 2022/1828 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2585
Karar No: 2022/1828
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2585 Esas 2022/1828 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, davalı Hazine vekilinin temyiz başvurusunu reddederek, mirasçılık belgesinin iptaline karar vermişti. Ancak, yapılan inceleme yeterli değil ve davacının mirasçılık ilişkisi kanıtlanamadığından, karar bozulmuştur. Yargılama ve araştırma yapılmadan verilen hükümlerin iptali istenebilir. Mirasçılık belgesi, miras bırakanla mirasçılık arasındaki ilişkiyi gösterir. Nüfus kaydı bulunmayan veya yanlış kaydı olan durumlarda gerçek durum delillerle kanıtlanabilir. Mirasçılık belgesi verilmesi davaları hasımsız olarak açılmalı ve sonuçlandırılmalıdır. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen hükümler bozulabilir. Kısacası, mahkeme kararı bozulmuştur ve dosya yeniden incelenerek karar verilecektir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu’nun 598. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 575. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi.
7. Hukuk Dairesi         2021/2585 E.  ,  2022/1828 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    ...


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/12/2018 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 24/09/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından talep edilmiştir. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    KARAR

    Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, ...,... parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ...'nin Erzurum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden alınan mirasçılık belgesinde mirasçılarına tüm aramalara rağmen ulaşılamadığından mirasın Hazineye aidiyetine karar verildiğini, nüfus kayıtlarında açıkça mirasçı görünen müvekkilinin bu durumdan sonradan haberdar olduğunu, Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2016/686 E. sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında verilen yetki ve süre ile bu davayı açtıklarını belirterek, ... doğumlu ...,... Mahallesi nüfusuna kayıtlı ...'nin mirasçılarını gösterir Erzurum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1085 E. 2017/674 K. sayılı ve 18.05.2017 tarihli mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hazine vekili, mirasçılık belgesi istemli davada gerekli ilanın yapılmasının davacının mevcut durumdan haberdar olduğuna karine teşkil ettiğini, davacının mevcut durumu bildiği varsayılarak hükmi ret müesssesinin uygulama alanı bulacağını, mirasçıların ret süresini susarak geçirmeleri halinde mirası reddettiklerinin kabul edileceğini, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., davacının davasının kabulünü savunmuştur.
    İlk derece mahkemesi, bilirkişi raporunu dikkate alarak davanın kabulü ile Erzurum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1085 E. 2017/674 K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar vermiştir.
    Hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından talep edilmiştir.
    Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi kararını usul ve esas yönünden hukuka uygun bulmuş ve davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    Kararı davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 598. maddesinde, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, Sulh Mahkemesi'nce veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği açıklanmıştır. Mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur. Bu belge; mirasbırakanla mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahiptir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 575. maddesi hükmüne göre, miras ölümle açıldığı gibi aynı Kanun'un 30.maddesi hükmüne göre de; nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu düzenlenmiştir.
    Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davaların kural olarak hasımsız açılması ve çekişmesiz yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması gerekir. Bu olgunun sonucu olarak bu tür davalar sonucunda verilen hükümler kesin hüküm oluşturmadığı gibi, hatalı oldukları öne sürülerek her zaman için iptalleri de istenebilir. Resen araştırma prensibi egemen olan bu tür davalarda davacı taraf sadece miras bırakanın öldüğünü, kendisinin soybağı, evlilik veya evlat edinme nedeniyle miras bırakanın mirasçısı olduğunu ve dava dilekçesindeki diğer iddialarını kanıtlamak zorundadır. Nüfus aile kayıtlarını getirterek miras bırakanın diğer mirasçılarını tespit etmek ve tüm mirasçıların miras paylarını belirlemek ise hakimin görevidir. Mirasçıların ve paylarının belirlenebilmesi için gider yapılması gerektiğinde bu giderlerin davacı tarafça karşılanması gerektiği kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince, mahkemece Erzurum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1085 E. 2017/674 K. sayılı ve 18.05.2017 tarihli mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma davanın kabulüne dair hüküm kurulması için yeterli değildir.
    Mahkemece davacının murisi ... Mahallesi, ...,... da nüfusa kayıtlı ... doğumlu ...TC kimlik nolu ...,... ili, ... parsel sayılı taşınmaz maliki ...'nin aynı kişiler olduğunu kabul etmiş ise de dosya kapsamında buna dair bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
    Bu nedenle davacının murisi...ile tapu kayıt maliki...arasında irs ilişkisi bulunduğunun kanıtlanabilmesi için ... (597 ada 33 parsel maliki) adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazlar tespit edildikten sonra mahkemece resen seçilecek mahalli bilirkişiler ile birlikte bu taşınmazlar üzerinde keşif yapılarak, söz konusu taşınmazların ilk kadastro tesisinden itibaren kimler tarafından kullanıldığı araştırılmalıdır. Ayrıca bu taşınmazların davacı ile murisleri arasındaki irtibatları belirlenmeli ve buradan çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik araştırma ve inceleme sonucunda verilen hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara