Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/112 Esas 2022/4528 Karar Sayılı İlamı

Cinsel taciz ve cinsel saldırı suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/01/2020 tarihli ve 2019/8600 soruşturma, 2020/825 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Afyonkarahisar 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/03/2020 tarihli ve 2020/741 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde ve müştekinin ifadesinde özetle, Söztürk isimli otelde İşkur aracalığıyla resepsiyon görevlisi olduğunu, olay tarihi olan 06/06/2019 günü işyeri sahibi şüpheli ...'ün kendisini arayarak attığı maillerin çıktısını alıp getirmesini istediğini, çıktıyı götürdüğünde müştekinin önündeki boş sandalyeye oturmasını istediğini, müştekinin resepsiyona inmek istemesine rağmen şüphelinin ısrar ederek oturmasını istediğini, şüphelinin oturduğu yerden kalkarak müşteki ile bayramlaşmadıklarını belirterek bayramlaşmak için yaklaştığını, müştekinin de yaşının büyük olması sebebiyle şüphelinin elini öperek ve başına koyduğu sırada, şüphelinin müştekiyi omuzlarından iki eli ile birlikte kavrayarak kendine doğru çektiğini ve yanaklarından öpmeye çalışırken elleriyle vücudunun kalça bölgesini okşadığını, anlık refleksle şahsı iteklediğini ve uzaklaştığını, daha sonra görevli olduğu resepsiyona gittiğini, şahsın yanına gelerek "bu yaşananlar aramızda kalsın bir daha böyle bir şey olmayacak" dediğini, sözleşme gereği ayın 22/06/2019'a kadar çalışması gerektiğini, anılan tarih geldiğinde şüpheli ile görüştüğünü ve işten ayrılmak istediğini, kendisine yaptığının çok aşağılayıcı olduğunu, kendisine sorduğunda yaptığının normal olmadığını söylediğini, olay sebebiyle psikolojisinin bozulduğunu belirterek, şüphelinin cinsel taciz ve cinsel saldırı suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığınca, cinsel taciz suçu yönünden, şüphelinin bayramlaşmak amacı ile baş selamı vermek için müştekiye doğru yönelmesi şeklinde gerçekleştirmiş olduğu eyleminin üzerine atılı bulunan suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, cinsel saldırı suçu yönünden ise müştekinin soyut iddiaları dışında şüpheli hakkında kamu davası açılmasını gerektirecek mahiyette yeterli şüphe uyandıracak nitelikte üzerine atılı bulunan suçu işlediğine dair somut delil elde edilmediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; cinsel saldırı suçu bakımından, müştekinin İşkur marifetiyle çalışmaya başladığı şüpheliye ait otel işletmesinde belirli bir süre çalışarak eğitimini tamamlamak zorunda olduğu, bu nedenle şikayete konu olay hakkında olay tarihinde değil de, eğitimini tamamlayıp ayrılış yapacağı tarihten sonra şikayette bulunmasının makul bir neden
olması, şüphelinin müştekiye otelde çalışmaya devam etmesi için yaptığı teklife rağmen müştekinin kabul etmeyerek iş yerinden ayrılması, müşteki tarafından dile getirilen sarkıntılık düzeyinde cinsel saldırı eyleminin şüpheli savunmasında inkar edilmiş olmasına rağmen bayramlaşma esnasında müştekinin şüpheliyi itekleyip, yine şüpheliye ''bunu yapamazsınız'' şeklinde tepki göstererek olayın yaşandığı odadan hızla ayrıldığının şüpheli tarafından da kabul edilmesi ile dosyaya sunulan ses kaydında, şüphelinin olay günü yaptığının anormal olduğunu ve kendisinin suçlu olduğunu beyan etmiş olması karşısında, müştekinin iddialarının tevil yollu ikrarla ve anlatıma uygun ses kaydıyla desteklenmesine rağmen müştekinin beyanlarına itibar edilip, şüpheli hakkında sarkıntılık düzeyinde kalmış cinsel saldırı bakımından delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Afyonkarahisar 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/03/2020 tarihli ve 2020/741 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01/11/2021 gün ve 94660652-105-03-6224-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla, dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Tüm dosya içeriği nazara alındığında, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/01/2020 tarihli ve 2019/8600 soruşturma, 2020/825 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Afyonkarahisar 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/03/2020 tarihli ve 2020/741 Değişik iş sayılı kararı usul ve kanuna uygun olup, kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden vaki talebin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.