Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7780 Esas 2022/1902 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7780
Karar No: 2022/1902
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7780 Esas 2022/1902 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/7780 E.  ,  2022/1902 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10/03/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/12/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 29.01.2008 tarihinde vefat eden ... 'nin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın 3 aylık yasal süre içinde açılmadığı, davanın şartlarının oluşup oluşmadığının mahkemece araştırılması gerektiğini, murisin güncel 434.728,39TL vergi borcunun bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu hükme karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.12.2018 tarih, 2018/1147 Esas, 2018/8855 Karar sayılı ilamı ile, “Somut olayda, yerel mahkemece murisin ölüm tarihi (29.01.2008) baz alınarak murisin vergi borcunun kaynağı ve miktarı tespit edilmeden, 29.01.2008 itibariyle bankada mevduatının bulunup bulunmadığı ilgili banka şubelerinden araştırılmadan, murisin ...,... ada 3 parsel ve 434 ada 25 parsel sayılı taşınmazlardaki hissesinin ölüm tarihi itibariyle değerinin hesaplanması için bilirkişilerden ek rapor alınmadan, davacının TMK 610. maddesi kapsamında kalacak davranışlarda bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş”, gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
    Davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalının değil davacının sorumlu tutulması, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370/2 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 2, 3 ve 4 numaralı bentlerinin çıkarılarak yerine "Davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına" ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Hemen Ara