15. Hukuk Dairesi 2011/3078 E. , 2012/4630 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ...ile davalı vekili Avukat ...geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeli, gecikme tazminatı ve ayıplı imalât sonucu uğranılan zararın tazmini istemleriyle açılmış, mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında Side, Kemer mahallesi 494 ada 9, 10 ve 11 parseller üzerine inşaat yapılmasına ilişkin Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapılmıştır. Bu sözleşmede dava konusu olan aynı yerdeki 419 ada 17 parsel yer almamaktadır. Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde 419 ada 17 parsel yönünden de sözlü olarak aynı şartlarda 18.06.2004 tarihinde anlaştıkları iddia edilmiş, davalı yüklenici şirket vekili tarafından sözlü anlaşma yapıldığı kabul edilmiştir.
Davalı yüklenici şirket vekili, mahkemeye verdiği 22.12.2009 tarihli dilekçesinde, dava konusu parsel yönünden de 18.06.2004 tarihli 8468 yevmiye numaralı sözleşmedeki teknik şartname adı altındaki bölümdeki şartlar dahilinde bina yapımının üstlenildiğini kabul etmiştir.
Taraflarca dayanılan 18.06.2004 tarihli sözleşmede inşaat ruhsatı alındıktan sonra 18 ay sonunda dairelerin teslim edileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Dava konusu 419 ada 17 parselin inşaat ruhsatı 23.02.2005 tarihinde alınmıştır. Bu tarihe 18 aylık inşaat yapım süresi eklendiğinde davacıya ait bağımsız bölümlerin teslim edilmeleri gereken tarih 23.08.2006 olarak hesaplanmaktadır. Davalı yüklenici şirket tarafından iskân ruhsatı (yapı kullanma izin belgesi) 05.10.2006 tarihinde alınmıştır. İskân ruhsatının alınmış olması, aksi bir düzenleme sözkonusu olmadığına göre, inşaatın bitimi ve teslim tarihi kabul edilmelidir. Bu durumda davacı arsa sahibinin gecikme tazminatı isteyebileceği süre 23.08.2006 tarihi ile 05.10.2006 tarihleri arasındaki dönemdir. Mahkemece bu dönem için gecikme tazminatının hesaplattırılıp karar altına alınması gerekir iken, iskân ruhsatının alındığı tarihten sonraki dönem için gecikme tazminatının karar altına alınması doğru olmamıştır.
2-Taraflar arasında dava konusu 419 ada 17 parsele yapılacak inşaat yönünden yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Ancak sözlü olarak anlaşıldığı da uyuşmazlık konusu değildir. İnşaatın tamamlanmış ve iskân ruhsatı alınmış olması dikkate alındığında sözlü anlaşma tarafları bağlayıcı nitelik kazanmıştır. Davalı şirket vekili, mahkemeye verdiği 22.12.2009 tarihli dilekçede 18.06.2004 tarihli sözleşmede yazılı teknik şartname bölümündeki şartlara göre binanın yapılmasını üstlendiklerini kabul etmiştir. Ayrıca 419 ada 17 parsel numaralı taşınmaza ilişkin projeler de çizdirilmiştir. Davalı yüklenici şirketin 18.06.2004 tarihli sözleşme ve dava konusu parselle ilgili projelere uygun imalât yapmak yükümlülüğü bulunmaktadır. Eksik işler yönünden hazırlanan raporlar ve mahkeme kararı Yargıtay denetimine elverişli nitelikte değildir. Eksik işler yönünden teslim tarihi (05.10.2006) itibariyle teknik şartname ve projelere göre Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmadan ve gerekçeleri tam olarak açıklanmadan hüküm kurulması da hatalı olmuştur.
3-Davacı arsa sahibi vekili ayıpların giderilme bedelinin tahsilini de istemiştir. İskân ruhsatının 05.10.2006 tarihinde alınmasından sonra davacı BK"nın 359. maddesi uyarınca gerekli muayeneyi yapıp, açık ayıplar yönünden süresinde ayıp ihbarında bulunmamıştır. Bu durumda davacı arsa sahibinin açık ayıpların giderilme bedelini isteme hakkı düşmüştür. Bu durum dikkate alınmadan ve Yargıtay denetimine elverişli olmayacak şekilde açık ayıpların giderilme bedeli yönünden de davanın kabul edilmesi yanlış olmuştur.
Davacı arsa sahibi vekili Manavgat Asliye Hukuk Mahkemesi"ne 24.10.2007 tarihinde başvurarak tespit talebinde bulunmuştur. Bilirkişi raporu davalı yüklenici şirkete tebliğ edilmiştir. Bu tebligat gizli ayıplar yönünden ihbar niteliğindedir. Gizli ayıplar yönünden karar oluşturulabilmesi için dayanak raporun Yargıtay denetimine elverişli, mahkeme kararının gerekçeli olması gerekir. Bu nitelikleri açıklayan rapor alınmadan ve gerekli açıklamalar yapılmadan gizli ayıpların giderilme bedeli yönünden hüküm oluşturulması doğru olmamıştır.
4-Mahkemece, kabul edilen alacaklara 05.10.2006 iskân ruhsatının alınma tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmıştır. Davacı vekili, dava dilekçesinde avans faizi isteminde bulunmuştur. Davanın açılmasından önce davalı yüklenici şirket ödeme ister ve miktar bildirir bir ihtarname veya yazı gönderilerek temerrüde düşürülmemiştir. Bu durumda faizin değişen oranlar da dikkate alınarak avans faizi uygulanarak, dava ve ıslah tarihinden başlatılması gerekirken, ticari faiz uygulanarak ve 05.10.2006 tarihinden başlatılarak hüküm kurulması da hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda gerekirse yerinde keşif de yapılarak, konunun uzmanı 2 inşaat mühendisi ve 1 mimardan oluşturulacak bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmasından, gecikme tazminatı ve eksik işlerin giderilme bedeli ile gizli ayıpların giderilme bedellerinin, ayrıca ayıplı imalât nedeniyle davacının uğradığı zarar miktarının hesaplattırılmasından, davacı tarafın açık ayıplar nedeniyle olan giderim bedeli isteminin reddedilmesinden, davanın açılmasından önce davalı yüklenici şirket temerrüde düşürülmediğinden faizlerin dava ve ıslah tarihlerinden başlatılmasından ibarettir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde yazılı nedenlerle kararın taraflar yararına, 1. bent uyarınca davalı yüklenici şirket yararına BOZULMASINA, 900,00"er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 21.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.