Esas No: 2011/2119
Karar No: 2012/3586
Karar Tarihi: 17.05.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/2119 Esas 2012/3586 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı asil ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı ile davalı asil dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava dışı yüklenici SS ... Konut Yapı Kooperatifi davacının da paydaşı bulunduğu arsa maliklerine ait ... İlçesi... Mevkii tapunun 5716 ada 6 parsel nolu, 5717 ada 3 parsel nolu ve 5718 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara inşaat yapım işini üstlenmiştir. Yanlar arasında ... 4. Noterliği’nde 27.10.1997 tarih 39595 sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. Daha sonra 11.06.1999 tarihli iki adet haricen protokol düzenlenmiş, protokoller gereği ada no: 5718, parsel no:1’de kayıtlı taşınmazla ilgili inşaat işi davacı yüklenici ...’a devredilmiştir. Protokolün birisi yüklenici ... ile davalı arsa maliki ... ve dava dış arsa malikleri ... ve ...’e vekâleten ... tarafından diğer protokol yüklenici ... ile arsa maliki ... ve kooperatif yetkilisince imzalanmıştır. Kooperatifin de yer aldığı bu protokolün 4. maddesinde kooperatifin yapılan masrafların tamamını devir yapılan yüklenici ...’dan aldığı yazılmıştır. Eldeki bu davada davacı protokol gereği kooperatife ödediği masraflar toplamı olan 7.000,00 TL’nin 20.07.1999 tarihinden itibaren işleyen 33.272,36 TL faizi olmak üzere toplam 40.272,36 TL’nin tahsilini istemiştir.
Borçlar Yasası’nın 101. maddesi uyarınca istenebilir hale gelen bir alacağa dava tarihinden önce faiz yürütülebilmesi için davalı borçluya usulüne uygun temerrüt ihtarnamesi gönderilip direnime düşürülmesi gerekmektedir.
Dava konusu somut olayda 7.000,00 TL asıl alacak 33.272,36 TL işlemiş faiz talep edilmiş, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda 26.925,89 TL işlemiş faiz hesap edilmiş, yerel mahkemece de bu rapor hükme esas alınarak 7.000,00 TL asıl alacakla birlikte 33.925,89 TL’ye hükmedilmiştir. Bilirkişi raporunda işlemiş faiz hesabı yapılırken faizin başlangıcı 11.06.1999 protokol tarihi esas alınmıştır. Oysa sözkonusu protokol temerrüt ihtarı niteliğinde değildir. Davacının dilekçesinde sözünü ettiği 20.07.1999 tarihi ile ilgili davalı borçluya gönderilmiş herhangi bir temerrüt ihtarnamesi bulunmamaktadır. Bu durumda temerrüt olgusu gerçekleşmemiştir. Buna rağmen işlemiş faize hükmedilmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan davalı ... 5718 ada 1 nolu parselde 1/5 oranında paydaştır. 11.06.1999 tarihli protokolü kendi adına asaleten diğer arsa maliklerine vekâleten imzalamıştır. Bu durumda hükmedilecek bedelden 1/5 kendi payı oranında sorumlu olması gerekir. Davada yer almayan diğer arsa maliklerinin paylarını da kapsar şekilde alacağın tamamı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Tüm bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmeyen davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.