Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/5607 Esas 2012/3575 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5607
Karar No: 2012/3575
Karar Tarihi: 17.05.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/5607 Esas 2012/3575 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/5607 E.  ,  2012/3575 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, rücu yoluyla 12.500,00 TL maddi tazminatın tahsili istemiyle açılmış, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 12.300,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Davacı vekili, yanlar arasında, ... Noterliği"nce doğrudan düzenlenen 20.02.1997 tarihli ve 1831 yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Suretiyle Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” yapıldığını ve sözleşme konusu tapulu taşınmazın paydaşlarından olan davacıya sözleşmeyle verilmesi kararlaştırılan (I) bloktaki (13) numaralı dairenin davacı tarafından dava dışı ... adlı kişi ile satış vaadi sözleşmesi yapılarak ona 30.09.2000 tarihinde dairenin teslim edileceğinin yüklenildiğini; ancak, yüklenici davalının yüklendiği ediminin ifasında borçlu temerrüdüne düştüğünü ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince teslimi gereken tarihte dairenin teslim edilmemesi sebebiyle ... tarafından davacı hakkında açılan dava sonucu, ... Asliye 2. Hukuk Mahkemesi"nin kesinleşen 2006/113 Esas ve 2007/21 Karar sayılı hükmü ile 8.087,00 TL gecikme tazminatının davacıdan tahsiline karar verildiğini ve Bursa 3. İcra Müdürlüğü"nün 2007/2967 takip sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilâmlı icra sonucu, ..."e 12.500,00 TL ödendiğini ileri sürerek, rücu yoluyla davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davacının da müşterek paydaş ve arsa sahibi sıfatıyla imzaladığı 20.02.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden öngörülen koşullarla, sözleşme konusu taşınmaza inşaat yapımını, davalı kooperatif yüklenmiştir. Yapılan inşaatlarda (I) bloktaki 13. numaralı dairenin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan paylaşıma göre davacıya ait olduğu çekişmesizdir. Toplanan tüm deliller ve bilirkişi kurulu raporu ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; yüklenici davalının, sözü edilen 13 numaralı daireyi, 28.05.2001 tarihinde davacıya tamamlanmış olarak teslimi gerekirken, “teslimde temerrüde” düşmüş olduğu açıklıkla anlaşılmaktadır. Gecikme tazminatı istenen 28.05.2001-10.06.2005 tarihleri arasındaki süre içinde yüklenici davalının, borçlu temerrüdü gerçekleşmiştir.
    Borçlar Kanunu"nun 106/II. maddesi hükmü gereğince, yüklenicinin borçlu temerrüdüne düşmüş olması durumunda, iş ya da arsa sahibi, sözleşmenin yerine getirilmesini ve gecikme sebebiyle gerçekleşen maddi zararının tazminini yükleniciden isteyebilir. Somut olayda da; bilirkişi kurulu raporunda belirlenip açıklanan 28.05.2001-10.06.2005 tarihleri arasındaki süre için 8.087,00 TL gecikme tazminatının tahsilini yukarıda açıklanan yasal nedenle davacı arsa sahibi davalı yüklenici kooperatiften talep edebilir. Davalı ile davacının, dava dışı ..."e karşı yasa ya da sözleşmeden kaynaklanan birlikte tazmin sorumluluğu bulunmadığından davacının, satış vaadinde bulunduğu ..."e ödediği maddi tazminat sebebiyle davalıya rücu hakkı bulunmamaktadır. Türk Sorumluluk Hukukunda; tazmin sorumluluğu, yasa ya da sözleşmeden doğar. Bu yasal nedenlerle, 8.087,00 TL gecikme tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, davacının satış vaadinde bulunduğu dava dışı kimseye ödediği maddi tazminat ve icra giderlerinin rücu yoluyla davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara