Esas No: 2021/3170
Karar No: 2022/1906
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3170 Esas 2022/1906 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/3170 E. , 2022/1906 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
...
Davacılar tarafından davalılar aleyhine 14/01/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir kısım davalılar vekili tarafından satışın durdurulması ile hükmün tashihi ve tavzihinin istenmesi üzerine tashih ve tavzih taleplerinin reddine, güncel mülkiyet durumunun satış memurluğunca değerlendirilerek yerine getirilmesine dair verilen 03/06/2020 günlü ve karar verilmesine yer olmadığına dair 14.01.2021 günlü ek kararların Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, ...,... mevkiinde bulunan ...,...,... parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yolu ile giderilmesini istemiştir.
Davacılar 10.03.2011 tarihli duruşmada, anne ve babalarından kalan taşınmazların 3 adet olmadığını, başka taşınmazlar da olduğunu, dava dilekçesini yazdırırken yazdırdıkları kişinin parsel numaralarını eksik yazdığını, evlerin bulunduğu yerlere de dava açmak istediklerini, ayrıca araştırıp bu yerlere ilişkin parsel numaralarını da bildireceklerini beyan etmeleri üzerine aynı duruşmada taraflarına mahkemece dava açmak istedikleri diğer taşınmazların ada ve parsel numarasını bildirmeleri için bir sonraki celseye kadar süre verilmiş; davacılar, 10.03.2011 tarihli dilekçeleri ile diğer taşınmaz bilgilerini gösterir evrakın ekli olduklarını bildirmiş, ekli evrakta da ... Mahallesinde bulunan ... ada 4 parsel ve aynı yerde bulunan 723 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarını sunmuşlardır.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuş, bir kısım davalılar davanın kabulünü istemiş, bir kısım davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile...,...,... ada 4 parselin ortaklığının satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.
Davalı ... vekili tarafından, 17.07.2011 tarihli celsede davacıların davayı takip etmeyeceklerini beyan etmeleri üzerine davalılar ... ve ... vekilinin davayı takip edeceklerini beyan ettiğini, oysa ki satışına karar verilen ... ada 4 parsel ve 723 ada 5 parselde davalılar ... ve ...’nın kendilerinin veya mirasbırakanlarının hissesinin olmadığını, bu taşınmazlar hakkında satış kararı verilemeyeceğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2015/8665 Esas, 2017/1368 Karar 22.02.2017 tarihli kararı ile Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.06.2013 tarihli 2011/20 Esas, 2013/164 sayılı Kararının onanmasına karar verilmiş, kararın 05.09.2017 tarihli kesinleşme şerhi ile 22.02.2017 tarihinde kesinleştiği tasdik olunmuştur.
Davalılar ..., ..., ..., ... vekili Av. ... 17.04.2020 tarihli dilekçesiyle ve davalı ... vekili Av. ... 17.11.2020 tarihli dilekçesiyle, yargılamada ağır usul hataları yapıldığını, yargılama sırasında taşınmazların tapu kaydına tedbir şerhi konulmadığından taşınmazların bir kısmında dava açıldıktan sonra hisse satışları yapıldığını, güncel tapu kayıtları temin edilmeden karar verildiğini, davayı takip eden davalılar ... ve ...’nın hiçbir aşamada satışına karar verilen ... ada 4 parsel ve 723 ada 5 parselde hisselerinin olmadığını, davayı bu parseller yönünden takip etmeye ehliyetlerinin olmadığını, bu parseller yönünden dosyanın işlemden kaldırılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, zaten anılan iki taşınmaz açısından usulüne uygun açılmış veya birleştirilmiş bir dava olmadığı gibi usulüne uygun bir ıslah da bulunmadığını, dava konusu dahi olmayan anılan parseller hakkında ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmesinin usulsüz olduğunu, anılan parseller yönünden satışın durdurulmasını, bu parsellerin satışına dair kısmın mahkeme kararından çıkartılmasını istemişlerdir.
Mahkemece 03.06.2020 tarihli ek karar ile, bir kısım davalılar vekili 17.04.2020 tarihli düzeltme ve tavzih taleplerinin ayrı ayrı reddine, mülkiyet ihlallerinin önlenmesi amacıyla satış isteyen tarafın veya mirasbırakanın ortaklığın giderilmesine karar verilen taşınmazların güncel kayıtlarında hissesinin bulunup bulunmadığının araştırıldıktan sonra, taşınmazlarda hissesi bulunan tarafların satış taleplerinin yerine getirilmesine; 14.01.2021 tarihli ek kararı ile, davalı ... vekili Av. ...’ın 17.11.2020 tarihli talebi hakkında, daha önce aynı içerikteki talebinin mahkemenin 03.06.2020 tarihli ek kararı ile ayrı ayrı reddine karar verilmiş olması gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili Av. ... mahkemenin 03.06.2020 tarihli ek kararını ve 14.01.2021 tarihli ek kararını temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesine göre, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının ...,... Mahallesinde bulunan ... ada 4 parsel ve 723 ada 5 parsel sayılı taşınmazlarda ...’nın da payının bulunmasına karşın adı geçen paydaşa husumet yöneltilmeden ve hukuki dinlenilme hakkı tanınmadan hüküm kurulmuş olması Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesine aykırıdır.
Hükmün davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinde yapılan temyiz incelemesinde maddi hata sonucu ...’nın davada taraf kılınmadığı gözetilmeden hükmün onanmasına karar verilmiştir. Bu sebeple Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2015/8665 Esas, 2017/1368 Karar 22.02.2017 tarihli onama kararının ve Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının 22.02.2017 tarihinde kesinleştiğini gösteren 05.09.2017 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılarak ...’nın taraf kılınmadan ve hukuki dinlenilme hakkı tanınmaksızın kurulan hükmün bozulması, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik değerlendirilmesine yer olmadığı yönünde karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2015/8665 Esas, 2017/1368 Karar 22.02.2017 tarihli onama ilamının ve Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesi kararının 22.02.2017 tarihinde kesinleştiğini gösteren 05.09.2017 tarihli kesinleşme şerhinin KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 10.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.