Esas No: 2021/4569
Karar No: 2022/1983
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4569 Esas 2022/1983 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/4569 E. , 2022/1983 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.04.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; birleştirilen dava kesinleşmiş olmakla hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın kabulüne dair verilen 26.12.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı vekili, davalıların murisi ...'ün Beyoğlu 32. Noterliğinin 29.09.1995 tarih ve 26393 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 6026 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki miras hak ve hisselerinin tamamını davacıya satmayı vaat etiğini, satış bedelinin ödendiğini, zilyetliğin devredildiğini, davacı ile davalıların murisi ...'ün kardeş olduğunu, dava konusu taşınmazın tarafların murisi ... adına kayıtlı olduğunu belirterek 6026 ada 12 parsel taşınmazda davalıların miras paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada, davalılardan ... vekili davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Birleştirilen davada davacı ... vekili, 6026 ada 12 parsel sayılı taşınmazla ilgili miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen kararın, asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi ile 12.10.2015 günlü ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş, anılan ek kararın asıl davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 01.03.2016 günlü 2015/20919 Esas, 2016/3638 Karar sayılı ilamı ile kararın onanmasına karar verilmiş, asıl davada davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talebinde bulunulması üzerine aynı Dairenin 23.05.2018 günlü 2016/12194 Esas, 2018/13102 Karar sayılı ilamı ile ".... davacı vekilinin temyiz istemi süresinde olduğundan, mahkemenin 12.10.2015 tarihli ek kararının kaldırılması gerekmiştir.
Mahkemece, davaya konu 29.9.2015 tarihli sözleşmenin TMK'nın 677/1. maddesi uyarınca miras payı devrine yönelik olarak düzenlendiği, sözleşmenin düzenleme tarihi itibarı ile ölmüş olan ortak muris ... 'in terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve yazılı olmak koşulu ile elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlar üzerindeki miras payının devrinin mümkün bulunduğu göz önünde bulundurularak, davanın belirlenen hukuki niteliği, iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle 01.03.2016 günlü 2015/20919 Esas, 2016/3638 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davada davanın kabulü ile 6026 ada 12 parsel sayılı taşınmazda tapu kaydının iptali ile 4/20 payın davacı adına tesciline, kalan payın tapu maliki ... üzerinde bırakılmasına, birleştirilen dosyada bozma ilamı öncesi verilen karar kesinleşmiş olmakla bu dosya hakkında karar oluşturulmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Hükmü davalı - birleştirilen davacı asıl dosya yönünden temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, mahkemece taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapuda 4/20 payın iptali ile davacı adına tesciline dair hüküm kurulmuş ise de satmayı vaat edenin davalıların murisi ... olduğu, tapu kaydının ise tarafların murisi ... adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Bu durumda satış vaadi borçlusu ...'ün payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken tüm tapu kaydı üzerinden tescil hükmü kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı - birleştirilen davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.