Esas No: 2011/5933
Karar No: 2012/2970
Karar Tarihi: 02.05.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/5933 Esas 2012/2970 Karar Sayılı İlamı
- TÜZEL KIŞILERE TEBLIGAT
- SAVUNMA HAKKI
- HUKUKI DINLENILME HAKKI
- TARAF TEŞKILI
- HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 73
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 27
"İçtihat Metni"
ÖZET: TEBLİGAT KANUNU’NUN 13. MADDESİ İLE İLGİLİ TÜZÜĞÜN 18. MADDESİNE GÖRE; HÜKMİ ŞAHIS ADINA TEBLİĞİ ALACAK KİŞİNİN İŞYERİNDE BULUNMAMA SEBEBİNİN TEBLİGAT MAZBATASINA YAZILMAMIŞ OLMASI NEDENİYLE TEBLİGATIN GEÇERLİ OLDUĞUNDAN SÖZ EDİLEMEZ. HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ (HMK 27. MADDESİ, HUMK 73. MADDESİ) BİR SONUCU OLARAK DAVANIN TARAFLARINA USULÜNE UYGUN TEBLİGAT YAPILMASI VE TARAF TEŞKİLİ TAMAMLANDIKTAN SONRA YARGILAMAYA DEVAM OLUNMASININ ZORUNLU OLDUĞU, USULSÜZ YAPILAN TEBLİGATA RAĞMEN YARGILAMAYA DEVAM EDİLİP HÜKÜM KURULMASININ DAVALININ SAVUNMA HAKKINI KISITLAYACAĞI GÖZETİLMELİDİR.
Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, davalıya teminat olarak ödenen 100.000,00 TL’nin tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile aralarında yapmış oldukları kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ve ek sözleşmeler uyarınca davalıya teminat olarak vermiş olduğu 100.000,00 TL’nin iadesini istemiş olup, davacı yüklenici, davalı ise arsa sahibidir. Mahkemece tebliğe çıkartılan dava dilekçesi davalıya “aynı adreste çalışan evrak memuru Hüseyin” imzasına 09.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ancak, Tebligat Kanunu’nun 13. maddesi ile ilgili Tüzüğün 18. maddesine göre; hükmi şahıs adına tebliği alacak kişinin işyerinde bulunmama sebebinin tebligat mazbatasına yazılmamış olması nedeniyle yapılan tebligatın geçerli olduğundan söz edilemez. Geçersiz bir tebligata rağmen mahkemece yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Oysa, hukuki dinlenilme hakkının (HMK 27. maddesi, HUMK 73. maddesi) bir sonucu olarak davanın taraflarına usulüne uygun tebligat yapılması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra yargılamaya devam olunması zorunludur. Zira kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi mümkün değildir. Usulsüz yapılan tebligata rağmen yargılamaya devam edilip hüküm kurulması nedeniyle davalının savunma hakkı kısıtlanmış bulunmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, davalı şirkete Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak dava dilekçesinin tebliği sağlanarak taraf teşkilini sağlamak, daha sonra, tarafların tüm delillerini toplayarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar vermek olmalıdır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 9.870,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken daha fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden (şimdilik diğer yönler incelenmeksizin) davalı yararına (BOZULMASINA), fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 02.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.